- Kural; Vücudunu tanı ve metabolizmanı canlandır!
Beslenme programları, parmak izi gibi kişiye özel olmalıdır. Şu güne kadar uyguladığın kısa süreli, metabolizmana ihanet ettiğin kulaktan dolma, televizyon veya internetten temin ettiğin, sana özel hazırlanmamış tüm diyet listelerini unut! Gerekli kan parametrelerine bakılarak, senin yaşam tarzına uygun olarak hazırlanmış profesyonel bir beslenme desteği şart! Sosyo-ekonomik düzeyinden tut, yeme alışkanlıklarına kadar, çalışma şartlarından, uyku düzenine kadar sen herkesten farklısın. - Kural; Baskül, mezura ve vücut ölçülerinle olan bağlantını sınırlandır!
Her gün, her saat başı tartılarak kendini motive etme gibi bir şansın yok! Gün içinde vücudunda oluşan ödem, sabah tartıda yakaladığın mutluluğu akşam saatlerine doğru sabote edebilir. Kadınlar menstrüasyon döneminde vücutlarında ciddi sıvı artışı(ödem) ile karşılaşabilirler. Gerçekçi olmayan ölçümler sizi hedefinizden uzaklaştırır. En ideali haftada 1, sabah aç karna, ilk dışkılamadan sonra, aynı kıyafetlerle, aynı zeminde, aynı baskülde tartılmaktır. - Kural; D vitamini seviyeni kontrol ettir ve 30-80 ng/mL aralığında tut!
Türkiye’de her 10 kişiden 9’unda D vitamini eksikliği veya yetersizliği var. Zayıflama programlarıma başvuran danışanlarımın çoğunda bu durum söz konusu. Günlük D vitamini gereksinmemizi besinlerle karşılamamız mümkün değil, esas kaynağı güneş. Vücudun en az dörtte birlik kısmı en az 20-25 dakika güneş ışınlarıyla temas ettiğinde D vitamini sentezi başlar. Ampul, hap, sprey formları uygun dozda kullanılırsa yetersizlik/eksiklik giderilebilir. D vitamini seviyesi düşük seyrederse kilo verimi güçleşir, nörolojik hastalıklara yakalanma riski artış gösterebilir. İnsülin direnci ve diyabetten korunmada, kalp sağlığında, nöromusküler hastalık, hatta kanserden uzak kalabilmek adına D vitamini seviyenizi kontrol altında tutun! - Kural; Sağlıklı vücut ağırlığını yakalamak adına geçirdiğin süreci daha gerçekçi hedefler ve sürdürülebilir beslenme programlarıyla yönet!
Çok kısa sürede alınmayan kiloları çok kısa sürede kaybetmek gibi bir beklenti manasız olacaktır. Hızlı verilen kilolar kas ve su kütlesi kaybı ağırlıklı gidebilir ve yağ kütlesi kaybı gözlenmeyebilir. Anlamlı olan yağ kütlesinden kayıp sağlamak olduğu için, hedefler belirlenirken kısa vadeli düşünmek yerine uzun vadeli alışkanlıklar edinilmelidir ya da mevcut olumsuz alışkanlıklar değiştirilmelidir. - Kural; Probiyotikler ve prebiyotiklerle tanış ve mikrofloranı güçlendir!
Yaş aldıkça cildimizde oluşan kırışıklıklar, lekelere gösterdiğimiz özeni, kimi otoritelerce vücudun ikinci beyni olarak nitelendirilen bağırsaklarımıza da gösteriyor muyuz? Bağırsak florası kişiden kişiye farklılık gösteren, bulunduğu ortamdan, yaşam süresinden, stresten, hava kirliliğinden, kötü beslenme alışkanlıklarından etkileniyor. Nasıl ki cildimize, kalbimize, midemize dikkat ediyorsak bağırsak sağlığımıza da dikkat etmek zorundayız. En ufak bir örnekle gün içinde yaşanan bir bağırsak problemi bile mutsuzluk sebebi olabiliyor kimi zaman. Güçlü bir vücut, sağlam bir metabolizma, iyi bir bağışıklık ve sağlıklı bir ruh hali için florana sahip çıkmalısın ve probiyotik kullanmalısın. Yararlı mikroorganizmalar olarak nitelendirdiğimiz probiyotiklerin enerji kaynağı, besinleri; çözünür lif içeren gıdaları, prebiyotikleri de ihmal etmemelisin. - Kural; Ekmeğe düşman olma, tam tahılları hayatında tut!
Beynin yakıtı niteliğinde, günlük lif gereksinmemizin büyük bölümünü oluşturan, mutluluk kaynağı, enerji metabolizmamız için gerekli olan vitamin içerikli ekmek ve diğer glisemik indeksi düşük tahılları sev. Doğru porsiyonda, doğru karbonhidrat tercihleri ile metabolizmanı hızlandırabilirsin. Bu değerli besin grubu hakkında ki bilimsel dayanağı yetersiz, asılsız, saçma haberlere inanma. Daha verimli bir yıl geçirmek ve metabolizmanı ateşlemek adına tam tahılları hayatında tut; kinoa, amaranth, karabuğdayla bir an önce tanış. - Sınırsız, serbest, ölçüsüz ve yasak kavramlarını beslenme programına dâhil etme!
Sınırsız sebze, meyve, çorba, salata gibi yaklaşımları derhal bir kenara bırak. İçtiğimiz suyun bile belli bir dozundan sonrası vücut için toksik etki yaratabilecekken, sınır koymayacağın bir yiyecek, içecek olmasın hayatında. Porsiyon kontrolü yeterli ve dengeli beslenmenin altın kurallarından biridir. Gereksinmemiz dâhilinde beslenmemiz vücudumuza yaptığımız iyilik, gereksinmeden fazlasını yüklemek ise toksiktir. Sınır koymayacağın tek şey saygı ve sevgi olsun 2019’da. - Sağlıklı yaş alabilmek ve yaşlılık sürecini kaliteli geçirebilmek adına renk renk beslen!
Ruhun ve vücudun için en iyi yaşlanma karşıtı formülün beslenmendeki renk çeşitliliği olsun. Her besin birbirinden farklı renk özelliklerine sahip olabilmekte ve bu onun içerdiği antioksidan kapasitesi ve içeriği ile ilintilidir. Besin çeşitliliği yaratmak, tek besine dayalı beslenme programlarından uzak durmak, market/pazar sepetini, çantanı renk renk sebze ve meyvelerle doldurmak 2019 hedeflerin arasında olsun. Sıkılaşmak, kırışıklıklarından kurtulmak adına kullandığın kremlerden önce tükettiğin az yağlı süt ve kırmızı meyveli ara öğününe önem ver. - Su içmek için bahanen olmasın, kalorisiz! Düzenli ve yeterli tüket!
Yapılan en büyük hatalardan biri su içmek için susamayı beklemektir. Yaşam boyu bedenini temizleyecek, detoks etkisi yaratacak en önemli içeceğin sudur. Her gün, her saat kendine suyun önemini ve içmen gerekliliğini hatırlat. Unutmamız gereken bir nokta var ki elbette tükettiğimiz suyun da bir sınırı olmalı. Düzenli fiziksel aktiviten yoksa, sana uygun bir beslenme programı benimsemediysen, gün içinde 5-6 litre su içerim, kilolarımdan kurtulurum hayalinden bir an önce vazgeç. Böyle yaparak sadece organlarına yük bindirirsin. İdeal olan günlük harcadığın enerjinin her bir kalorisi için 1-1,5 mL su tüketmen olacak. - Egzersiz yap!
Sağlıklı ve fit bir vücut için beslenme çok önemlidir. Düzenli nefes kontrolleri, nabız değerleri ve uygun aktivitelerle şekillendirilmiş bir spor programı da sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazıdır. Kaliteli yaşam adına çıktığın yolda sağlıklı beslenme seni 8 kat hızlandırırken, spor ortalama 2 kat hızlandırarak bu sürecin ayrılmaz bir parçası olacaktır. Kendine uygun bir egzersiz türü seçip kalan 10 ayı çok daha mutlu ve fit geçirerek 2019’u noktalayabilirsin. - Popüler diyetlerden uzak dur!
Yüksek proteinli diyetler, tek besine dayalı diyetler, çok düşük kalorili diyetler, yüksek yağ ve proteinli-düşük karbonhidratlı diyetler, karbonhidrat ve proteinin bir arada tüketilmediği diyetler ve daha bir sürü bilimsellikten uzak zırvalık. Yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki beslenme bireye özgüdür ve genel geçer bilgilerle herhangi bir bireyin beslenme düzenini oluşturmak risk teşkil etmektedir. Sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bireyin yaşına, cinsiyetine, sosyo-ekonomik düzeyine, yaşam tarzına, alışkanlıklarına, intolerans ve alerjilerine, antropometrik ölçümlerine, kullandığı ilaçlara, sahip olduğu hastalıklara vb birçok faktöre dayandırılmayan beslenme programları hiçbir zaman kalıcı ve sürdürülebilir bir başarı sağlamamaktadır. Tüm popüler diyetler irdelendiğinde tartıda gösterdiği eksiler yanında ciddi hasarları da beraberinde getirmektedir. Sahip olduğunuz bedeni, size uygun olmayan yanlış programlarla yıpratmayın. - Bilimsellikten uzak yöntemlerle zayıflamaya çalışma, sağlığını mahvedecek zayıflama ürünlerinin hepsine düşman ol!
Çiğneme hareketini unutturan, iştah kontrolsüzlüğü yaratan, yetersiz vitamin ve mineral içerikli ürünlere dayalı, işkence çektiren, maddi-manevi kayıplarla sonuçlanan, sağlıksız, saçma, pazar piyasası günden düne büyüyen, artık gerekli otoritelerce dur denmesi gereken, yasaklanmasını şiddetle tavsiye ettiğim ürünler, karışımlar, ilaçlar, takviyeler… Sabahın erken saatlerinde bir araya gelinip, saçma içeceklerle kısa vadeli sonuçlar yaratıp, kendinizi kandırdığınız toplantılar… Yemek bir sanattır, bedeninize iyi bakmak zorundasınız aynı zamanda. Hem keyif alıp, hem sağlık bulabilmek varken, kendinize yanlış motivasyon kaynakları seçmeyin. Nasıl derinize, saçınıza zarar verilmesine izin vermeyecek kadar fiziksel şiddete karşıysanız, organlarınıza, psikolojinize ve hatta hücrelerinize zarar verilmesine engel olun. 2019’da hayatınıza bir gerçek beslenme ve diyet uzmanı almanın tam zamanı, geç kalmayın. Size uygun, yaşam tarzınızı yansıtan, metabolizmanızı ateşleyen, bağışıklık güçlendirici doğru önerilerle yaşamınıza devam edin. - Antidepresan etkiye sahip bazı besinleri beslenme örüntünde tut!
Bilimsel çalışmaları irdeledim ve çıkan sonuçları paylaşmak isterim ki tam tahıllar, likopen içeriğinden dolayı domates, probiyotikler, D vitamini, magnzeyum içeriği yüksek olan kakao(bitter çikolata;), porsiyona dikkat), yeşil yapraklı sebzeler, badem ve muz, melisa, passiflora, kekik, zerdeçal, safran, biberiye, zencefil, sarı kantaron gibi baharatlar depresyona karşı olumlu sonuçlar yaratmıştır. - Tiroid bezi hormon değerlerinizi kontrol ettirin!
En sık görülen tiroid rahatsızlıkları hipotiroidizm(yetersiz tiroid hormonu üretimi) ve hipertiroidizm(tiroid hormonu üretimine artış) yaygın görülen iki sorun olup, guatr, tiroid kanseri, tiroid nodülleri ve tiroditis de bu hastalıklara eklenebilir. Tiroid hastalıkları, ilk başta hayati derecede önemli sorunlara sebep olmazken, eşlik edebilecek şişmanlık veya zayıflık, kalp çarpıntısı, unutkanlık veya depresyon sonucu bireyin yaşam kalitesinde düşüşlere neden olabilmektedir. Sağlık verilerine göre ülkemizde her 100 kişiden 40’ında tiroid sorunu 30’unda ise guatr görülmektedir. Tiroid hastalıklarına yakalanma riskini azaltabilmek adına yeterli iyot alımı, yeterli ve dengeli beslenme, balık tüketimi, yeterli düzeyde posa alımı önemlidir. - En önemli kuralı sona sakladım.
Her şey bir yana hayatın boyunca öğreneceğin en önemli şey sevmek… Mesleğini sev, insanları sev, hayvanları sev, aynaları sev, gökyüzünü sev, kendini çok sev. Diyetine aşık ol. Şimdi sakin ol ve diyetine devam et 😉
İşte 2019 için en fit 15 Kural ile tanıştınız. Vücudunun ve metabolizmanın sorumluluğunu üstlen ve değerinin farkında ol. Dileğim 2019 senin için fit bir yıl olsun, mutluluğun, gülümsemen eksik olmasın.