Akdeniz Disleksi Derneği Başkanı Cansu Baran, Hatay Valisi Erdal Ata’yı makamında ziyaret etti.
Konuklarını ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Ata, öğrenme güçlüğü çeken bireylere yönelik faaliyetlerde bulunan derneğin çalışmaları hakkında bilgiler aldı.
Başkan Cansu Baran ise nazik kabulünden dolayı Vali Ata’ya teşekkür ederek, 1- 7 Kasım Disleksi Farkındalık Haftası ve disleksi hastalığı için farkındalık yaratmak amacıyla hayata geçirdikleri ‘Disleksi’nin farkındayım” projesinin detaylarını anlattı.
Disleksi Nedir?
Okuma yazma matematik gibi akademik becerilerde görülen gelişimsel bir özel öğrenme güçlüğüdür. Amerika Psikiyatri Birliği’nin ( APA 2001 ) tanımına göre Özel Öğrenme Güçlüğü; zekası normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlere göre yaş, zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda okuma, matematik ve yazılı anlatım düzeyinin beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur.
ÇOCUĞUN ZEKA DÜZEYİNİN NORMAL OLMASINA
HİÇBİR FİZİKSEL / DUYGUSAL BOZUKLUĞUN BULUNMAMASINA
NORMAL VE YETERLİ BİR EĞİTİM ALIYOR OLMASINA
SOSYOKÜLTÜREL ÇEVRENİN UYGUN OLMASINA
RAĞMEN ORTAYA ÇIKAR
Sesleri, kelimeleri, harfleri hatırlamada güçlük
Alfabedeki ve kelimelerdeki harflerin verilen talimatları vs sıralamalarını hatırlamada güçlük
Okunuşu benzer olan kelimeleri karıştırma
Kopyalama ve boyamada zayıflık
Zayıf hafıza
Ailede disleksi olması
Bazı aktivitelerde yavaş tepki verme ( harf kelime oyunları gibi )
İLKÖĞRETİM
Okula gitmede isteksizlik
Kelimeleri, harfleri, sesleri öğrenmede güçlük
Verilen talimatları takip etmede güçlük
Kelimeleri harflere veya hecelere ayırmada güçlük
Kelime ve ses bilgisinde zayıflık
Okuma veya hecelemede güçlük
Organize olamama
Davranış bozuklukları
ORTAÖĞRETİM ( 12- 18 YAŞ )
Okurken veya hecelerken harf ve seslerin sıralanmasında güçlük
Ödev ve yazılı çalışmaların çok zaman alması
Zamanı yetiştirememe
Hatırlama ve organize olmada güçlük
Sürekli bir asabiyet hali
Okuldan kaçmak için çeşitli taktikler geliştirme
Yazılı bir metni çözümlemekle (harf ve ses ilişkisini kurarak, kelimeleri doğru olarak okumak) ile ilgili olan disleksi, okuma faaliyetinin doğruluğu ve okumanın akıcılığı yetileri otomatik hale gelmediği zaman kendini gösteren bir durumdur. Dislektik çocuğun okuma güçlüğü belirtileri okuma yazma öğrenimi süreci ile başlar. Bu yüzden çocuk birkaç yıl eğitim alana kadar disleksi tanısı konulamaz. Ancak okuma yazma becerilerinin gelişimi için gerekli olan pek çok temel beceri vardır. Bu becerilerde gözlenen yetersizlikler, risk faktörü taşıyan bireylerin fark edilebilmesi için önemli ipucu niteliği taşımaktadır.
Dislektik bir çocuk harfleri tanımakta, harfleri seslendirmekte, bu becerileri otomatikleştirmekte ve hızlı bir şekilde çözümlemede zorlanır. Dislektik öğrencilerin sesli okumaları yaşlarına, okul düzeylerine ve aldıkları eğitime göre beklenenden daha yavaş ve yanlıştır.
Genel olarak yapılan okuma hataları şunlardır:
Benzer/Sesteş harfleri karıştırma: d-b-p, m-n, t-f / b-p, t-d, f-v, s-z
Harf sırasını ters algılama: çok = koç ; en = ne ; ve = ev …
Harf atlama: kabak = kabk
Alfabeyi öğrenme güçlüğü
Aşina olunmayan veya nadiren kullanılan kelimeleri okuma ya da telaffuz etme güçlüğü
Aynı satırı okumaya devam etmede veya bir sonraki satırı okumak için sağdan sola geçme güçlüğü
Dislektik öğrenciler tarafından yapılan en yaygın yazım hataları şunlardır:
Harfleri karıştırma
Benzer sesteki harfler: b-d-t; f-v; k-g…
Benzer görünüşteki harfler: b-d; n-u ; ı-i; o-ö; u-ü;a-e…
Hem benzer seste hem de benzer görünüşte olan harfler: b-d; m-n; o-ö; u-ü….
Harf atlama
Yan yana gelen aynı iki sessiz harf: attı = atı; bakkal= bakal
Harf ekleme
Hece tekrarı: Kafeterya = kafefeterya
Yer değiştirme: çark / çrak ;
Ortografi: Dağıtmak=dahıtmak=dayıtmak…
Ayrıca büyük harfleri genellikle kullanmazlar veya yanlış yerde kullanırlar. Diğer noktalama işaretlerini neredeyse hiç kullanmazlar. Son olarak, bazı öğrenciler yazım hatalarını gizlemek için, muhtemelen bilinçsizce, el yazıları anlaşılamayacak şekilde yazılarını deforme ederler.
Disleksi yazılı anlama becerileriyle ilgili değildir; ancak yazılı bir metni anlama ve akıcı okuma güçlüğü, çözümleme becerilerinin yavaş gelişiminin bir sonucu olarak ikincil bir etki olabilir. Bu etki de yazılı metinlere maruz kalmayı azaltarak kelime ve genel kültür edinimini engelleyebilir.
Disleksili pek çok insan ezber gerektiren sıralamaları (örneğin: alfabedeki harf dizinleri, çarpım tablosu, aylar) öğrenmekte ve yön zaman kavramlarını (örneğin, sağ/sol) ayırt etmekte zorlanırlar.
Yeni bir dil öğrenme söz konusu olduğunda ise, dislektik bir öğrencinin karşılaşabileceği zorluklar önemli ölçüde artar. İkinci bir dili öğrenmek, anadilin edinimi için gerekli olan aynı becerilere dayandığı için anadildeki olası güçlükler ikinci dile aktarılacaktır. Bu yüzden fonoloji, yazım ve sözdiziminde zorlananlar yeni dilde de benzer zorlukları yaşayacaklardır (Sparks vd., 2006). Ancak, zorlukların kendilerini gösterme derecesi bu becerilerin yeni dildeki önemine bağlıdır.
Disleksi Tedavi Edilebilir mi?
Disleksi bir hastalık değildir ve tıbbi bir tedavisi de yoktur. Disleksi özel eğitim yoluyla oldukça sağaltılabilir ve silikleştirilebilir. Yine de dişlektik birey bu özelliklerini yaşamının sonuna kadar muhafaza eder. Disleksinin sağaltılabilmesi için erken tespitlerde ilkokul çağı boyunca gecikmiş tespitlerde okul çağı boyunca özel eğitim desteği alması gerekmektedir.
Araştırmalar gösteriyor ki ilkokul 1-2 ve 3. Sınıflarda tanı ve tespiti yapılmış ve özel eğitim müdahalesinde bulunulmuş çocukların % 83’ ü eğitim yaşantılarına sorunsuz olarak devam edebilmektedir. Süre ve yüzdeler eğitimin alınış süresi ve kalitesiyle değişkenlik gösterebilir.