Savaş, iktidara teşhis koydu!

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, önemli açıklamalar yaptığı yerel bir televizyon kanalında, 24 Haziran seçimleriyle ilgili Hatay’da oluşacak seçim tablosuna ilişkin de tahminlerini de paylaştı.  24 Haziran’ın Türkiye’nin ekonomisi, hukuk sistemi ve umutlarının temellerinin atılacağı bir gün olacağını belirterek, seçmene mutlaka sandığa gidin çağrısı yapan Başkan Savaş, ülkenin geleceği için bir oyun bile çok önemli olduğunu ısrarla vurguladı.

Hatay’da Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’ndan yüzde 10 oranında daha fazla oy almasını beklediğini, HDP’nin ise baraj sorunu olmayacağını ifade eden Başkan Savaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olarak CHP’nin bu seçimde daha fazla sorumluluk aldığını dile getirdi.

Muharrem İnce’nin seçimde ipi göğüsleyeceğini sözlerine ekleyerek, önemli göndermeler de yapan Başkan Savaş’ın konuşmasından önemli satırbaşları şöyle:

‘Siyasi partiler düşman kampları değildir’

24 Haziran seçimlerinin ülkeyi rahatlatan sonuçlar doğurmasını temenni eden Başkan Savaş, “Seçim yaklaştıkça Muharrem İnce daha rahat ve gelecekle ilgili umut veren mesajlar veriyor. Recep Tayyip Erdoğan ise daha telaşlı ve 24 Haziran’ın gerginliğini yaşıyor. Siyasi partiler düşman kampları değildir. Sadece bu ülkeye daha iyi hizmet vermek için çalışan yarışmacı gruplardır. Bu grupların liderleri vardır. Bu liderlerin 24 Haziran akşamı tüm vatandaşları rahatlatacak ve gerilimi tırmandırmayacak bir tavır sergilemesi lazım. Biz, Muharrem İnce ile birbirimize benziyoruz. Siyaset tüm toplum için yapılır. Siyaset sadece partidaşlar için yapılmaz. Türkiye kendi geleceğini seçeceği önemli bir seçime giriyor. Sonuç ne olursa olsun Türkiye kazansın. Muharrem İnce tüm Türkiye’nin gönlünü kazandı. Her mitinginde toplumların umudu olmaya devam ediyor. Görünen o ki Muharrem İnce seçimde ipi göğüsleyecek. Artan bir sinerjiyle çalışmalarına devam ediyor. İnce kadrosunu donanımlı, deneyimli, devlet terbiyesi olan, ruhunu kinle, intikam duygularıyla bezemeyen kişilerden seçecektir. Türkiye’de her ferdin, her görüşün, her rengin kucaklanmaya ihtiyacı var. Türkiye Cumhuriyeti’nde ve şehrimizde demokrasinin kazanmasını istiyoruz. Bu seçimler demokrasi adına atılacak önemli bir adım ve insanların demokrasiye destek vermesi gereken bir seçim. 24 Haziran Türkiye’nin ekonomisi, hukuk sistemi ve umutlarının temellerinin atılacağı bir gün. Ben oy vermezsem de olur denilecek bir seçim değildir. Bizler yarınlara daha umutlu bakabilmek ve beğendiğimiz insanların bizleri yönetmesini istiyorsak zevkimizden ödün vererek oy kullanalım. Belki de o yarım saatlik harcayacağımız zaman dilimi Türkiye’nin aydınlık geleceğine imza atacaktır” derken, iktidar partisinin metal yorgunluğu yaşadığını vurguladı.

“Kimse oy baskısı yapmasın”

Seçim güveliği ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Başkan Lütfü Savaş, “Seçim güvenliğinde müşahit ve sandık başkanlarına önemli sorumluluk düşüyor. Bazı mahalle muhtarlarına elden para verilerek oy istendiği, bazı işverenlerin de işçilerine oy baskısı yaptığını ve attıkları oyun fotoğrafını çekip göstermelerini istendiklerini duyduk.  Bunları duyduğuma çok üzüldüm. Demek ki iktidar için işler iyi gitmiyor. Bırakın kim hangi partiye ve adaya oy vermek istiyorsa ona versin. Verilen oylar insanın kendisiyle Allah arasındadır” dedi.

“Suriyeliler, misafirdir, misafir kalmalıdır”

24 Haziran seçimlerinde 30 bin Suriyelinin oy kullanması ile ilgili düşüncelerini de dile getiren Başkan Savaş, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Bizim başımıza savaş hadisesi gelseydi, değil başka ülkede oy kullanmak, yaşayamazdık. Türk Milleti kendi coğrafyasında savunmasını yapan ve kanının son damlasına kadar vatanı için mücadele eden insandır. Bu nedenle ben hep şunu söylüyorum; bizim başımıza böyle bir şey gelseydi bizi hiç kimse kabul etmezdi. Çünkü 2 tane Türk bir araya gelse, orada devlet kurmaya kalkar, bundan diğer ülkeler korkuyor. Biz Türk milleti olarak tabii ki mazlumun yanında olacağız. Ancak bunlar misafirdir, misafir statüsünde kalmaları gerekiyor. Misafirler ülkemizin yöneticilerini seçmemelidir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını ve hükümetini seçiyoruz. Ortadoğu’da bir devlet hükümetini seçmiyoruz.” dedi.

Merhaba Mersin, merhaba Kıbrıs

İlk başta HADO’yu ütopya olarak gören, şimdi ise bu projenin gerçekleşeceğine inanan meclis üyeleri olduğunu söyleyen Başkan Savaş, “Gemiyi getirdik ama yaklaşık bir ay kadar resmi işlemler sürecek. Kabotaj kanunları çok sert ve zaman alıyor. Biz de o sürece girdik. İnsanlar benim şov yaptığımı sandılar. Biz meclisten 25 Milyon borçlanma isterken, 500 bin TL’yi Hatay halkının baskısı ile vermek zorunda kaldılar. Şu anda Türkiye’nin en hızlı ve en modern deniz otobüsünü aldık. İnsanlarımız 2 saatte Mersin’e, 3 saatte Kıbrıs’a, 3,5 saatte Beyrut’a gidecek. Akdeniz’de bizim bayrağımızı dalgalandıracak. HADO, Özellikle Hatay’ın Güneydoğu’da çekim merkezi, ticaret ve turizm merkezi olmasını sağlayacak önemli bir araç. 30-35 lira Mersin, 100-150 lira arası Kıbrıs ve Beyrut olacak. Amacımız; kar elde etmek değil, Hatay’ın çıtasını yükseltmek, Hatay’ı cazip bir şehir haline getirmek ve marka değerini en üst seviyeye çıkartmaktır. Projelerimizin hepsinin ayağı yere sağlam basıyor. Mecliste önce bu işi ütopya olarak görenler, şimdi bunu gerçekleştireceğimize inanıyorlar. Hatay halkı ilk günden beri inandı ve arkamızda durdu. İnşallah 1 aya kadar da bu gemide tüm hemşerilerimiz ve dışarıdan gelen misafirlerimiz de seyahat imkanı bulacak” şeklinde konuştu.

“Seçmenin karşısına çıkacak yüzünüz var mı?”

Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı hizmetleri engellemeye çalışan meclis üyelerine sert bir dille yüklenen Başkan Savaş, “Ulaşım Master Planı kapsamında ilçelerde gerçekleştirilen araç değişim ve dizaynı için biz meclisten 95 otobüs almak için karar çıkartmaya çalıştık. 2 milyonu hibe, 8 milyonu kredi olmak üzere 10 milyonu kredi alacaktık. Maalesef iktidarın buradaki temsilcileri buna da hayır dedi. Hassa’daki insanlarımız otobüs istiyor. HAVAŞ, havaalanına çok pahalıya taşıyor. Oradaki taksi şoförleri şu anda mevcut bir milletvekilimizin köyünden. Buradaki taksilerin kime ait olduğu belli. Burada büyük bir rant var. İnsanlarımız uçakla seyahat ediyor ama bir uçak parasının yarısı kadar da taksiye ya da otobüse para veriyor. Hatay’ın birçok güzergâhında birbirini bağlayan noktalarda otobüs lazım. Sosyal ve sportif ihtiyaçlar ile cenazeler için insanlarımız bizden otobüs istiyor. Büyükşehir belediye başkanlarının bu sorunlara çözüm bulması lazım. Çünkü belediyecilik kar üzerine kurulan bir kurum değil, hizmet üzerine, sosyal ihtiyaçları gidermek üzere kurulan bir kurum. Bunları yapmak için otobüs lazım. Tüm bunları bizlere yaptırmamak için kredi aldırmadılar. Bu arkadaşlar nasıl hizmete gelmiş. 5 yıl boyunca büyükşehire zulüm yapmak ve insanların hizmetini aksatmak için mi gelmişler? O yıpransın gitsin, yerine ben geleyim 5 yıl boşuna geçsin demek Türkiye’yi kalkındıran bir program mı? Hatay Halkı bundan ne kazanacak? Hatay halkı 5 yıl boyunca hizmet almayınca bu meclisteki arkadaşlarımızla ilgili ne düşünecek? Bunlar hangi yüzle seçmenin yüzüne gidip bize oy verin diyecekler? Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı hizmetleri biz bu kadar engelledik demek için mi gidecekler milletin karşısına?” dedi.

 

 

 

 

Bir cevap yazın