Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri ve PM Üyesi Selin Sayek Böke, Hatay’ın ilçelerine gerçekleştirdiği ziyaretleri kapsamında bugünkü durağı İskenderun ve baba ocağı Arsuz oldu. İlçe teşkilatları ve partililerle buluşmasının ardından sendika temsilcileri, STK’lar, esnaf ziyareti, iş dünyası ve halk buluşmaları gerçekleştiren Sayek, ülkenin zor bir süreçten geçtiğini belirterek her felaketten sonra vatandaşına IBAN numarası gönderen değil, felakete karşı yurttaşını koruyan bir devlet anlayışını ortaya koyacak bir iktidara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Ülkede yaşanılan ağır tablonun iktidarın değişmesi gerektiği mesajını verdiğini de vurgulayan Sayek, iktidara gelmeleri halinde 100 günlük reçetelerinin de hazır olduğunu söyledi.
‘Yüzlerce yıllık birikimleri yok ettiler’
Ülkede derin bir devlet krizi yaşandığına dikkat çeken, “Dört tarafımız yangın yerine dönmüş. Bir yanda derin bir ekonomik buhran var. 10 milyon evde bir işsiz var. Mutfaklar yangın yerine dönmüş, TÜİK sinyalleri saray’dan alıyor. Bir yanda torpilsiz işlemeyen bir düzen. Gençliğine gelecek için umut yaratmayan bir hükümet. Doğamız, çevre her taraf büyük bir yıkım hali. Bundan iki hafta önce Akdeniz’i sarıp sarmalayan büyük bir yangın felaketiyle karşı karşıya kaldık. Yangını söndürmek için hızlı adım atmak yerine algıyı yönetmeyi seçen iktidarın izlediği yangın canlarımızı aldı. Ve işte bundan bir iki hafta sonra bu seferde Batı Karadeniz’de büyük bir sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Her şeyin başında şunu söyleyelim; Bu felaketlerde krizleri yönetiyor olması gereken iktidar, ülkeyi bilerek ve isteyerek bir krize sokmuştur. Bu ülkenin yurttaşları için böyle ağır günlerde yüzüne döneceğin, sırtını dayayacağın yer devletindir. Oysa bu iktidar halkına el uzatan bir devleti var etmek yerine, yüzlerce yıllık birikimleri olan kurumların kurallarını ve devlet anlayışını bilerek ve isteyerek yok etti ve derin bir devlet krizi yarattı. Günlerce süren yangınlarda kaybettiğimiz canlarımıza, Kastamonu ve Sinop’ta kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Tüm bunlardan etkilenmiş olan milletimize şimdiden geçmiş olsun diliyorum. Bu acılar içerisinde unutmamız gereken bir gerçek yaşanıyor; hiçbir felaket karşısında çaresiz kalmaya mahkûm değiliz” dedi.
‘Devlet vatandaşına IBAN vermez’
Devletin, felaketlere karşı vatandaşını korumakla yükümlü olduğunu ifade eden Böke, “Bizim ödediğimiz vergilerin, bizim halk olarak yaşadığımız sorunları çözmek için maruz kaldığımız afetlere karşı korunmamız için, bu felaketler bir daha yaşanmasın diye önlemler alınması için iktidarlara yetki verilmiştir. Her yaşadığımız felaketten sonra sanki ilk defa başımıza geliyormuş gibi, sıfır noktasından başlayan bir iktidar var karşımızda. Bu kadere mahkûm değiliz. Acilen bu siyasi anlayışı değiştirecek ve felaketleri önlemeyi kendisine görev edinen, felaket yaşandığı anda algıyı değil devleti yönetmeyi seçecek bir siyasi anlayışa ihtiyacımız var. İktidarı derhal göreve çağırıyoruz. Neden rant hep yaşamdan daha ön sırada geliyor? Bu siyasi tercihi değiştirmemiz gerekir. Her felaketten sonra vatandaşına IBAN numarası gönderen değil, felakete karşı yurttaşını koruyan bir devlet anlayışı ortaya koyacak bir iktidara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
‘Vakit kaybetmeden seçime ihtiyaç var’
Türkiye’nin halkın eliyle demokratik olarak, halkın iktidarı kurmaya ihtiyacı olduğunu belirten Selin Sayek Böke, “Dünyadaki yüzlerce ülke Paris İklim Anlaşması’nı imzaladı. Paris İklim Anlaşması’nın amacı; işte şimdi yaşıyor olduğumuz ağır iklim krizinin sonuçlarını bertaraf edebilmek için küresel bir dayanışmayı ortaya çıkarmaktır. Küresel bir dayanışmaya ihtiyaç var. Peki, Türkiye’nin iktidarı bu Paris İklim Anlaşmasını imzaladı mı? Meclisten geçirdi mi? geçirmedi. İktidara geldikleri günden bugüne 19 yıl geçti. Bu 19 yıl içerisinde iktidarı devir aldıklarında THK’da 19 tane söndürme aracı varken, 19 yıl içerisinde sıfırlandı. THK’nın Kayyum Başkanının kendisi dedi ki; ‘İktidarın siyasi tercihleri nedeniyle bütçeden 4 milyon dolar verilmediği için bu yangınlar söndürülemedi.’ Türkiye’nin 4 milyon doları yok mu? Var. Sarayın üç günlük masrafı 4 milyon dolar. Canlarımızı, doğamızı, ekonomimizi kaybettik. Üç günlük sarayın masrafı onlarca canın kaybına yol açtı. Geçen yıl 833 milyar lira vergi ödedik. Bu yıl 1 trilyona yakın ödememiz bekleniyor. Bu paranın yüz binde biri bu yangın söndürme araçlarına ayrılsaydı bu yangınlar önlenirdi. İnsanlar ölmezdi, doğamızı kaybetmezdik. Meselenin siyasi olduğu açık. Dolayısıyla acilen iktidarın değişmesi gerektiği yeni bir siyasi anlayışın iktidara gelmesinin vakti. Türkiye’nin derhal seçime ihtiyacı var. Vakit kaybetmeden seçime ihtiyaç var. İktidarın dış politika konusundaki sınır güvenliği konusundaki yaşanıyor olan gerçeklikle ilgili halkı bilgilendirme konusundaki çözümsüz tavrı Türkiye’yi provokasyonlara açık bir hale getiriyor. Buradan hepimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Çok dikkatli ve özenli olmamız gereken bir dönemdeyiz. Gerçek sorumlunun kim olduğunu hiç gözden kaçırmamız gerekir. Bütün yaşanılan bu ağır tablo aynı yere işaret ediyor; iktidarın değişmesi gerek. Reçetemiz hazır. İktidara geldiğimiz gün ilk 100 günde ne yapacağımızı adım adım önceden biliyoruz biz. Bir yılda ne yapacağımızı adım adım biliyoruz biz. Derhal seçim istiyoruz ki Türkiye bu yıkımdan halkın eliyle demokratik olarak halkın iktidarını kurarak çıksın” şeklinde konuştu.