Yıldızları her gece izleyin.
Parlaklığını.
Gizemini.
Aydınlığını.
Güzelliğini.
Ve…
Size verdiği huzuru.
İzleyin!
Özellikle de karanlık anlarda izleyin.
Tam bir görsel şölenin yanında, gizemli bir ‘ışık’ topluluğunun dansını izlersiniz adeta.
Muhteşemdir.
Derin düşüncedir.
Aşktır.
Sohbettir.
Vefadır.
O kadar çok güzellikleri içinde barındırır ki; yıldızların o görsel şöleni sizi bambaşka bir dünyaya götürür fark ettirmeden!
Kendinize bir ‘yıldız’ seçin.
Bakın!
Bir daha, bir daha bakın!
Sevgiyle bakın.
Unutmayın ki; her yıldızın karşılığı olan bir canlı vardır yaşamımızda!
Işıktır onlar.
Dosttur.
Sıcak bir eldir.
Arkadaştır.
Yarendir.
Huzur bahçesidir.
‘SEN’dir.
Sakın kaybetmeyin yıldızları!
Dost kaybedersiniz.
Desteğinizi kaybedersiniz.
Işığınızı kaybedersiniz.
Dikkatle izleyin!
Her yıldız kaydığında, bir ışığınızı kaybediyorsunuz!!!
Ünlü yazar Uğur Gökbulut’un şu dizeleri de bunu ne güzel anlatıyor:
“Ne olur kıymetini bilin; size sesiyle, nefesiyle ve yüreğiyle sarılan insanların… Çünkü onlar gökteki yıldızlar gibidirler. Hayatınızdan bir kez kaydılar mı, bir daha ışıklarını göremezsiniz!”
İşte o zaman anlarsınız!
Ammaaa…
İş, işten çoktaaan geçmiştir!!!