Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Osmaniye OSB Başkanvekili ve DEİK Japonya İş Konseyi Başkanı Şerif Tosyalı, Türkiye ile Japonya arasındaki sosyo-ekonomik gelişilmelere dikkat çekerken, iş dünyasına önemli mesajlar verdi. Japonya’daki yatırım fırsatlarını Dünya Gazetesi’ne değerlendiren Tosyalı, Japonya’nın Türkiye’nin Doğu Asya’daki üçüncü ticaret ortağı olduğunu ifade etti.
Kazan-kazan anlayışı!
Türkiye’nin uzak coğrafyalardaki en önemli ticari partnerleri arasında bulunan Japonya’nın ülkemizin son yıllarda ağırlık verdiği Pazar çeşitlendirme faaliyetlerinin de en önemli odak noktalarından biri konumunda olduğunu belirten Tosyalı, “DEİK/Türkiye-Japonya İş Konseyi olarak amaçlarımız; Türkiye -Japonya arasındaki sınai ve ticari ilişkileri geliştirmek iş hacmini arttırmak, çeşitli sektörlerde belirlenen projelerin gerçekleşmesine destek olmak. Türk ve Japon İş İnsanları arasında doğrudan temas ve diyalog imkânı yaratmak ve Japon firmalarını Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmek olarak belirledik. DEİK/ Türkiye-Japonya İş Konseyi olarak, Türkiye ve Japonya arasındaki kazan-kazan anlayışına dayanan Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.
Ticaret hacmi 10 milyar dolar
Japon şirketlerin alternatif pazar arayışı içinde olduklarını belirten Tosyalı, “21’inci YY. Asya’nın iki ucundaki bu iki ülkenin birlikte çalıştıklarında yapamayacakları hiçbir şey yok. Artık ortak gücümüzü tüm dünyaya gösterme zamanı. Türkiye’de bulunan yaklaşık 200 civarındaki Japon firmasının büyük bir bölümü ülkemizde üretim yapıyor. Japonya’nın doğrudan yatırımı bugün 2,3 milyar dolara ulaşmış durumda. Japon yatırımlarının aynı zamanda bölgesel bir hub özelliği olan Türkiye’den tüm dünyaya yayıldığını söyleyebiliriz. Japon şirketlerde alternatif Pazar arayışı içindeler. Afrika ilgilendikleri pazarların başında geliyor. Bu keşif e de yol arkadaşı olarak Türk şirketlerini tercih ediyorlar. İki yıl önce Türkiye’ye gelen 120 Japon şirketi başta Afrika olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde üçüncü ülkelerle ortak yatırım planlarının tohumlarını attı. Covid 19 salgını sonrası küresel tedarik zincirindeki değişim Türkiye’ye olan ilgiyi arttırdı. Japon Şirketleri, Türk şirketleriyle işbirliği içinde Avrupa, Balkanlar ve Afrika’da büyümek istiyor. Bu kapsamda Türkiye ile ilgilenen Japon girişimcilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Önümüzdeki dönemlerde özellikle akıllı şehirler sağlık, inşaat alanlarında önemli projeler gündeme gelebilir. İki ülke arasında yaratılacak bu sinerji ile birlikte Türkiye ve Japonya arasındaki ticaret hacminin orta vadede 10 milyar dolar seviyesine yaklaşmasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.