Hatay Barosu Başkanlığı, hükümetin ‘Avukatlık Yasası’ ile seçim sistemini değiştirmeye yönelik girişimlerini proteste etmek amacıyla dün Antakya’da gerçekleştirdiği ‘Savunma Yürüyüşü’nü bugün İskenderun’da gerçekleştirdi.
Adalet savunucularının İskenderun Adalet Sarayı’ndan başlayarak Şehit Pamir Caddesi boyunca devam eden yürüyüşüne esnaf ve vatandaşlar alkışlarıyla destek verdi.
Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez, ülke kamuoyunun bir süredir devam eden salgın koşulları ve ekonomik zorluklar yerine, ‘Avukatlık Kanun Değişikliği’ ve özelliklede seçim sistemlerine yapılacak müdahaleyi konuştuğunu belirterek, “Herkes sessiz kalabilir, barolar susmayacak. Savunma yürüyor” dedi.
“Ne uğruna olursa olsun vazgeçmeyeceğiz”
Böyle bir taslağın avukatlara ve barolara sorulmadan düzenlenmiş olmasını esefle kınadıklarını belirten Dönmez, “Bugün ‘Savunma Yürüyor’ sloganıyla daha önce kamuoyuyla paylaştığımız üç günlük temsili yürüyüşümüzü İskenderun’da gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz bir süre önce baroların yapısıyla ilgili değişiklikler gündeme gelmişti. Pandemi sürecinde olmamız, salgının yarattığı sorunlar ve birde üzerine ekonomik sorunların eklenmesiyle bu taslağın doğru zamanda bizlerin karşısına çıkarılmadığını anlatmaya çalıştık. Diyalogları aralamaya çalıştık. Bütün yetkililerle görüşerek bu taslağın zararlarını anlattık. Durumu kamuoyuyla paylaştık. Siyasi muhataplarımızla görüşmelerimiz oldu. Bu da yetmedi hem 19 Mayıs’ta hem de 1 Haziran’da açıklamalar yaptık. 1 Haziran’da ortaklaşa yaptığımız açıklamada bu taslağın geri çekilmesini, sağlık koşulları ortadan kalktığında daha geniş ve tüm baro ve avukatların sıkıntılarını içeren bir kanununu görüşmeye hazır olduğumuzu, hatta çoklu baro görüşmesi talep ederlerse bizleri ikna ettikleri takdirde buna bile tamam deyip görüşmeye hazır olduğumuzu söyledik. Zamanın doğru zaman olmadığını anlatmaya çalıştık. Pandemi dolayısıyla sağlık sorunlarının ve vaka sayılarının tekrar artışta olduğunu onlara göstermeye çalıştık. Şimdi biz de şunu soruyoruz; bazı şeyler can yakıcı bir şekilde önümüzde dururken; ekmek, hava ve su kadar gereklimiydi baroların yapısıyla oynamak? Bu soruya verilecek cevap olumlu ise düzenlemeyi birlikte yapalım. Bu taslak bizim için ‘Baroları susturma, baroların yapısını değiştirme ve baroları ele geçirme projesi’nden başka bir şey değildir. Siyaset diyorlarsa, evet barolar dibine kadar siyaset yapıyor. Baroların yaptığı siyaset, siyasi partilerin kendi toplantılarında birbirlerine parmak salladığı siyaset değil, hukukun üstünlüğünü savunan siyasettir. Bu siyasette bize Avukatlık kanunu ile verilmiş ve yükümlü olduğumuz bir siyaset anlayışıdır. Biz bunu anlatamadık. Bu nedenle net olarak şunu söylüyoruz; vazgeçmeyeceğiz. Ne uğruna olursa olsun vazgeçmeyeceğiz. Bu çalışma ne toplumun ne kamuoyunun ne de avukatların yararına. Bu işteki tek menfaat siyasettir. Çocuk ve kadın haklarını dile getirmemizi istemiyorlar, gazetecilerin konuşmalarını istemiyorlar. Düşünce özgürlüğünü, savunma özgürlüğünü, yargıya olan baskıyı ifade etmemizi istemiyorlar. Savunmanın bağımsız ve özgür yanı için; sembolik olarak bir yürüyüş parkuru düzenledik. Bu parkurda 40’ı aşkın baro başkanı eş zamanlı olarak yürümeye başladı ve baro başkanlarımız Pazartesi günü Ankara’da buluşmak üzere yürüyüşümüzü bitireceğiz” dedi.