İskenderun Gelişim Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Turgut Karaca; obezite ve diyabet cerrahisi, mide balonu, mide botoksu olacaklara destek ve olanlara motivasyon amacıyla her ay, ‘Obezite ve Tip2 Diyabet Cerrahisi’ toplantısını düzenlemeye devam ediyor. Gelişim Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda Karaca’nın yanısıra İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akın Çam da Tip 2 diyabetin en fazla kilolu hastalarda görüldüğüne dikkat çekerek, obezitenin vücuda verdiği zararlar hakkında bilgilendirmede bulundu.
“Ameliyat ilk değil, son seçenektir”
Her tip 2 diyabet hastasının, ameliyat adayı olmadığını ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Turgut Karaca, “Şeker ameliyatından yarar gören hasta grubu, Tip2 diyabet hastalarıdır. Ancak unutulmamalıdır ki; her tip 2 diyabet hastası, ameliyat adayı değildir. Tip 2 diyabet hastaları; diyet, egzersiz, yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç ve insülin kullanımına rağmen kan şekeri kontrolü sağlayamıyor ise ameliyat olmalıdır. Hastalar, ameliyat planlamadan önce ayrıntılı ve multidisipliner bir yaklaşımla tetkik edilmeli, en doğru tedavi alternatifleri hasta ile paylaşılmalıdır” dedi.
“Şeker Hastalığı Ameliyatında Başarı Oranı Yüzde 80-90’dır”
Diyet, egzersiz, yaşam tarzı değişiklikleri yapılması, ilaç ile insülin kullanmasına rağmen, kan şekeri kontrolü sağlanamayan Tip2 diyabet hastalarının ameliyat olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Turgut Karaca, “Şeker ameliyatının ardından; açlık hormonu olarak bilinen ghrelin miktarı azalır. Tokluk hissi uzun sürer, ghrelin azalması ile insülin direnci azalır, mide küçültülerek kalori kısıtlaması elde edilir. Ameliyat sonrası erken dönem süreç, tüp mide ameliyatına benzerdir. Bu ameliyattan sonra 3. saatte yürüyüşlere başlayan hastaya 3. Gün; önce kaçak testi yapılır, daha sonra ağızdan sulu beslenmeye geçilir. Hastalar, 2. gün taburcu edilir. Tip2 diyabet (şeker) ameliyatları, seçili hasta grubunda yüzde 80-90 başarı oranı ile yapılmaktadır. Hastalar, ameliyat sonrası şeker ilaçlarını – insülini bırakmaktadır. Ameliyat sonrası bir hafta içinde günlük hayatlarına dönmektedirler. Yaşam şeklini değiştirip, hayatlarına sporu katan hastalarımızın; hem yaşam süresi uzamakta, hem de yaşam kalitesi artmaktadır” dedi.
Şeker hastalığı, hangi hastalıklara yol açar?
Her 6 saniyede 1 kişinin diyabet hastalığından hayatını kaybettiğini dile getiren İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akın Çam, “Obezite, sigara ile birlikte en sık karşılaşılan ve önlenebilir risk faktörleri arasındadır. Erişkin nüfusta aşırı kilolu ve obez oranı 1970 yıllarında yüzde 15’in altında iken, günümüzde bu oran yüzde 35’lere yükselmiştir. Dahası, özellikle 18 yaş altında, yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği nedeniyle obezite sıklığı hızla artmaktadır. Obeziteyle birlikte; metabolik sendrom ve gizli şeker, Tip 2 şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, kalp damar hastalıkları ve bunlara bağlı ölüm, non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı, polikistik over sendromu, kadınlarda üreme bozukluğu, erkek hipogonadizmi, obstrüktif uyku apne sendromu, astım/reaktif hava yolu hastalığı, eklemlerde kireçlenme, reflü, safra kesesi taşı, pankreatit, depresyon ve diğer psikolojik bozukluklar, kanser (özellikle kolon, meme, rahim, böbrek ve yemek borusu) hastalıkları da artık görülmektedir. Obezite ile mücadele, günümüzde en önemli halk sağlığı konularından biridir” dedi.
Hastaların kilo vermesi ile bu saydığımız hastalıklarda belirgin gerileme veya düzelme görülmektedir” dedi. Doç. Dr. Turgut Karaca ve Doç. Dr. Akın Çam, sohbet ortamında geçen toplantı sonrası katılımcıların sorularını yanıtladı.