Dikkat dikkat! İklim krizi kapıda!

Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı tarafından yürütülen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından fonlanan Hatay İli Sera Gazı Emisyon Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı kapanış toplantıyla sona erdi.

İklim değişikliği konusunda gelecek yıllar için stratejiler planlaması ve tedbirler alınabilmesi için çalışmalar yürüten Hatay Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Birliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde Türkiye’nin ilk müze oteli Müze Otel Antakya’da önemli isimleri buluşturan toplantıda, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, ayrıca internet tabanlı bireysel karbon ayak izi hesaplaması modelini denedi.

İklim değişikliğiyle mücadelenin yerel yönetimlerden başlaması gerektiği ve yerel çözümü sağladıktan sonra küresel çözümler üzerine çalışılmasının çok daha kolay olacağına vurgu yapan uzmanlar, dünyanın giderek ısındığını ve fosil yakıtların kullanmaya devam etmesi halinde devam edecek olan ısınmanın önüne geçilemeyeceğine dikkat çekti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci, yaptığı konuşmada afetlerle ilgili olarak bölgesel eylem planlarının hazırlanmasının sera gazı salımlarıyla mücadelede çok büyük rol oynadığını ifade ederken, İlbank Genel Müdür Yardımcısı Emrah Baydemir ise İlbank olarak afetlerle ilgili ortaya çıkan sonuçlar üzerine çalışmanın çok önemli olduğunu ve bu bağlamda iklim değişikliğiyle mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov, UNDP olarak şehirlerde sürdürülebilir kalkınma için yenilikçi ve bütünlükçü çözümler üzerine çalışmaktan büyük bir keyif aldıklarını söyledi.

UNDP Türkiye Belediye Hizmetlerini Güçlendirme Bileşeni Proje Müdürü Sertaç Turhal, Belediye Bileşeni ile yaptıkları projelerle bölgenin toplam karbon salımının yılda 140 bin ton azaldığının altını çizdi.

Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Ahmet Dolğun ise Hatay ili için Sera gazı azaltım strateji ve eylemlerini öneren raporla şehrin Paris Anlaşması’nda belirlenen 2030 hedefine bir adım daha yaklaştığına vurgu yaptı.

 Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Prof. Dr. Berkant Ödemiş, de bugün yaptıkları iklim mücadelesinin hayatta kalmaya yönelik bir mücadele olduğunu belirtirken, “Aksi halde 2070 yılında, bugün içtiğimiz suyun %70’ini kaybetmiş olacağız” diyerek, tehlikeye dikkat çekti.

“İklim değişikliği ile karşı karşıyayız”

Sera gazı salımlarının azaltılmasında yerel yönetimlerin yanı sıra bireylere de çok büyük görevler düştüğüne dikkat çeken Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da, “Teknoloji geliştikçe insanlara ne gibi farklılıklar getirilebilir diye düşünürken, birçok komplikasyonlarda karşı karşıya kaldığımızı görebiliyoruz. Teknoloji 1800’lü yılların başında gelişmeye başladığında ilk olarak buharlı makineleri yapmışlar ve iş hacmini arttırdığı için çok sevinmişler. Fosil yakıt kullandıkları için çevreyi kirletmeye başladı ama kimse bundan zarar görmemiş çünkü çevre çok kirlenmemiş. Sonra biraz daha zaman geçmiş elektrik icat edilmiş. Elektriği yine fosil yakıtlardan elde etmeye çalışmışlar. Fosil yakıtlar kullanılmaya devam edilmiş. Elektrikle birlikte atmosferdeki karbon artmış.  Bir yüzyıl daha geçmiş bilgisayarı icat etmişler. Sonrasında televizyon, klima derken birçok elektrikli ev aleti icat edilerek, elektrik kullanılmaya devam edilmiş. Sonuç itibariyle internet ortaya çıkmış. Şimdi de robotlarla uğraşıyoruz. İnsanoğlu baştan itibaren belki teknolojiyi yavaş bir şekilde kullanmış ama şimdi endüstri 4.0’dayız. Ve çok hızlı bir iletişim çağındayız. Geçmişte 20-30 icat yapılırken bugün günümüzde belki bir günde bir iki icat yapılabiliyor. Yani teknoloji hızlı bir şekilde gelişiyor. Bilim adamları teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, külfetleriyle de karşı karşıya kaldığımızı anlamışlar. Atmosfere bir bakmışlar ki karbondan geçilmiyor ve bu da küresel iklim değişikliğine neden oluyor. Küresel iklim değişikliğinde biliyorsunuz yaz sıcağının ortasında üç günde yağacak yağmur yarım saatte bardaktan boşalırcasına yağıyor. Sonra yağmurun komplikasyonlarıyla uğraşmaya başlıyorsunuz. İnsanoğlu güzel şeyler bulmaya başladıkça bu güzel şeyler komplikasyonlarla karşı karşıya kalmaya devam etmiş. Sonra büyük ülkeler bundan haberdar olmuş. Küçük ülkeler ve sonra bakmışız ki iller bazında bu karbondan nasıl kurtulabilirizi konuşmaya başlamışız. Ben bunu şuna benzetiyorum; siz deniz suyu içerseniz susarsanız, susarsanız bir daha su içerseniz, bir daha içersiniz ve bunun sonu gelmez. Yani yaptığımız şeylerle atmosferdeki katmanlar kirlenmeye devam ediyor. Bu durum sadece bizi zehirlemiyor, etrafımızı zehirliyor ve bu durum atmosferdeki zehirli gelişmelere bizi gebe bırakıyor. Sonuç itibariyle bu iş bireylerde bitiyor. Bireyler etrafını temiz tutarsa, az çöp çıkartırsa, az katı atık fosilleri kullanırsa dünya ve atmosfer biraz daha temiz olur ve bizde iklim değişikliği ile karşı karşıya kalmayız. Ben 11 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Göreve geldiğim günden bugüne altyapıyı yapmaya başladım. Hatay’ın yüzde 50,5’uğunu oluşturan kırsal kesimde altyapı yoktu. Yollar sıkıntılıydı, içmesuyu, yağmursuyu, kanalizasyon, sulama suları… Bütün bunlarla karşı karşıya kaldık. İşin daha da acısı Büyükşehir olmadan ovada bir tane bile arıtma tesisi yoktu. Buna rağmen son beş yılda ovaya beş arıtma tesisi kazandırdık. Bir tek kumlu kaldı. Onu da yaparsak, arıtma tesisimizin yüzde 90’ınını tamamlamış olacağız. Akıllı kavşaklar yapıyoruz, trafiği rahatlatmak adına sinyalizasyonlara önem verdik. Bunun dışında düzenli depolamaya geçtik. 15.000 evin aydınlatmasını sağlayacak kadar elektrik üretiyoruz. Yani belediye olarak atmosferdeki karbonu azaltmak için çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz ama dediğim gibi bu el birliğiyle çözülebilecek bir sorun. Yakınımızda bir savaş vardı. Sekiz yılda çıkan duman ve tozlar bizim zeytin hasatlarımıza ve meyve ağaçlarımıza zarar verdi. Ektiğimiz birçok ürün yarı yarıya azaldı. Yani teknoloji ne geliştikçe sıkıntılarımız o kadar arttı ve biz önlem almazsak artmaya da devam edecek. Umarım bu sonuç toplantısından Hatay’ımızla ilgili güzel kararlar çıkar” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın