Doğa muhteşem.
İnsanlar için ‘Yok’, yok!!!
Sabah evden erken saatlerde çıkarken, hafif bir esinti vardı. Doğanın o muhteşem uyanışı ve güneşin dağın arkasından yeni doğan görüntüsü muhteşemdi.
Rengârenk çiçeklerin arasından geçip, salına salına yürümek ne güzel bir duygu.
Peki ya deniz?
Altın sarısı bir kumsal.
Kıyıya vuran dalgalar.
Adeta şarkı söylüyor.
Kulağa o kadar hoş geliyor ki…
İlahi bir bestenin nağmeleri bunlar.
Bahçeler ne güzel görünüyor.
Yenidünyanın tadı bir başka güzel.
Domates
Salatalık
Erik
Çilek
Ne arasanız var.
Ne güzel bir kentte yaşıyoruz.
Altyapısı tamam.
Her yer pırıl pırıl.
Sokaklar.
Caddeler.
Bir çöp bile yok.
Keyifle yürüyor insan.
Yemyeşil alanlar.
Parklar.
Bahçeler.
Modern oturma yerleri.
Bu kadar güzellik de fazla!
Mutluluk hormonları zirve yapıyor insanın.
Herkes işinde-gücünde.
Selam.
Tatlı bir gülümseme.
Huzur.
Gel de mutlu olma.
Çocuklar mutlu.
Yaşlılar mutlu.
Gençler mutlu.
Her yerde sevinç yumağı.
Ne kadar çok anlamlı.
Sorun var mı?
Yok tabii ki!!!
Hele hele…
Olması mümkün mü ki?!?!?!
Yaşadığımız gerçekleri düşünmek bile acıtıyor!!!
Bu yazdıklarım bir hikâye!
Ama…
Hikâye mi diyorsunuz?
Masal mı?
Yorum sizin!!!