Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 80’nci yıldönümü münasebetiyle İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Barbaros Hayrettin Konferans Salonu’nda “Atatürk’ü Anma ve Anlama” programı kapsamında düzenlenen “100 yıl önce 10 Kasım’da İskenderun ve Atatürk” konulu konferans yoğun ilgi gösterdi.
Öğrenciler ile akademik ve idari personelin katılımıyla saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunması ile başlayan programın açılış konuşması yapan İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli yaptı.
“Gösterdiği hedefte yürüyoruz”
STE olarak, Atatürk’ün göstermiş olduğu hedefe ulaşmak var güçleriyle çalıştıklarını söyleyen Rektör Dereli, “Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 80. Yıl Dönümünde saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz” dedi.
İSTE Öğrenci Temsilcileri Konseyi Başkanı Yunus Emre Amcalar, öğrenciler adına yaptığı konuşmada; öğretmelerinin yönlendirmeleriyle Ata’ya layık gençler olmak için çalıştıkları belirterek, bu çalışmaları daha da yoğunlaştıracaklarının sözünü verdi.
“Ülkenin her karış toprağı Atatürk’e minnettar”
1918 Kasım’ında Atatürk’ün İskenderun’un işgalini önlemeye çalışan, Yıldırım Orduları Grup Komutanı olduğunu söyleyen Dr. Öğretim Görevlisi Yahya Yılmaz, “Ölümünün 80. yıldönümünde Devletimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun şahsında Türk tarihi boyunca bu millete katkı sağlamış, yol göstermiş, bütün devlet adamlarımızı da saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Bugün tarihi bir günün 100. yılındayız ve ben Ülkemizin her karış toprağının Atatürk’e duyması gereken minneti hatırlatmak için kürsüdeyim. 1918 Kasım’ında Atatürk, İskenderun’un işgalini önlemeye çalışan, Yıldırım Orduları Grup Komutanıdır. 100 yıl önce Osmanlı Devleti’nin fiili olarak sonunu getiren Mondros Ateşkes Anlaşması’nın uygulanmasına, İskenderun bölgesi için ilk tepki gösteren Mustafa Kemal Paşa olmuştur. Görünen bir şey vardı ki, batılı devletlerin, bölge için kabaran iştahlarını dindirecek, elde edecekleri topraktan başka bir şey değildi. Bunun farkında olanlar, işgallerin bütün ülkeyi kapsamasından endişe ediyorlardı. Bu endişeyi anlamak için, ülkenin ve İskenderun’un işgali öncesi duruma bakmak gerekir. Zira Mustafa Kemal Paşa, süreçte en son görev yeri olan, İskenderun-Antakya bölgesini iyi tanıyor ve buraların işgalinin ülke bütünlüğü için nasıl bir tehlike oluşturacağını tahmin edebiliyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın, bu tehlikeleri ve Mondros Ateşkesine karşı olan tutum ve uyarılarını İstanbul Hükümeti’ne, Genelkurmaya ve Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya çektiği telgraflarda görmek mümkündür” şeklinde konuştu.