Ayrılmak istediğinde, kimsenin gitmediğini anladı!
* * *
Vedalaşmadı bile.
Yanıldığını, gün geçtikçe anladı!
Ne ayrılabiliyordu!
Ne ayrılamıyordu!
Bir bilmeceye dönmüştü adeta.
Gitmek mi?
Kalmak mı?
Ne gidebiliyordu!
Ne kalabiliyordu!
“Med-Cezir gibiymiş ayrılık” dedi!
* * *
Bazen bir insan gitmez aslında; sadece kalmayı bırakır!
Hala bir pencerede beklersin.
Aynı cümlede boğulursun.
Aynı şarkıda takılı kalırsın.
Herkes unutur.
Sen unutamazsın!
Çünkü…
Sende yarım kalan, sadece O değil!
‘SEN’sin!!!
Onunla eksilmiş bir yanın var, kimseye gösteremediğin ve kimsenin dokunamadığı bir boşluk!
Zaman geçer.
Sen, geçemezsin!
Bazı ayrılıklar bitmez, sadece sessizliğe gömülür!
* * *
Okudukça duygulandı.
Tam da bu durumda!
Kalbi konuştukça konuşuyor.
ama…
Bu ayrılık sessizliğe gömüldü!
* * *
İyi Pazarlar!
Kalbiniz de konuşsun.
Siz de konuşun.
Sessizlik, yüreklerde kopan fırtınadır!
Nokta!

