Türkiye denizlerinde istilacı yabancı türlerle mücadele amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle yürütülen proje sonucunda Samandağ’da yerli türlerin arttığı tespit edildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile UNDP ortaklığında, Küresel Çevre Fonu desteğiyle yürütülen ve 6 yıl süren “Denizel İstilacı Yabancı Türlerle Mücadele Projesi” tamamlandı.
Proje çalışmaları kapsamında Türkiye’yi çevreleyen denizlerde 105’i istilacı karakterde 539 yabancı tür tespit edilirken türlerin dağılımı Akdeniz’de 413, Ege’de 253, Marmara’da 124 ve Karadeniz’de 28 olarak kaydedildi.
Akdeniz’deki türlerin yüzde 72’sinin, Ege’dekilerin yüzde 54’ünün, Marmara’dakilerin yüzde 21’inin, Karadeniz’deki türlerin ise yüzde 11’inin Süveyş Kanalı yoluyla gelen Kızıldeniz kökenli türler olduğu belirlendi.
Belirlenen dört pilot bölgede istilacı türlerin etkileri, yayılım alanları ve ekosistem üzerindeki baskılarının incelendiği proje kapsamındaki çalışmalar sonucunda yabancı istilacı türlerin birim alandaki oranlarında düşüş tespit edildi.
Proje Müdürü ve Çevre Mühendisi Mehmet Gölge, Hatay Samandağ, Ege Denizi’nde Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, Marmara Denizi’nde Marmara Adaları, Karadeniz’de ise İğneada Longoz Ormanları’nın proje kapsamında pilot alan olarak belirlendiğini söyledi.
Yürüttükleri koruma, izleme, bilgilendirme ve uzaklaştırma çalışmaları kapsamında istilacı türlerin etkisinin azaldığını belirten Gölge, “Hatay Samandağ’da 2021 yılında metrekarede 7,1 gram olan yerli tür miktarının 2024’te 16,2 grama yükseldiğini, Marmara’da ise yerli türlerin habitat kaplama oranının 2021’de yüzde 6,2 iken 2024’te yüzde 17’ye ulaştığını tespit ettik. Karadeniz’de deniz salyangozu üzerine çalıştık. Küçük bir alanda istilacı türü düzenli olarak uzaklaştırdığımız bir çalışma yürüttük. Burada yerli türün gelme hızını gözlemledik. İstilacı türü alanda sürekli uzaklaştırdığımız için yerli tür o alana hızlıca geldi. Uzaklaştırmasaydı bu olmayacaktı.”
Proje sonunda, Ulusal İstilacı Yabancı Türler Strateji ve Eylem Planı ile dört pilot bölge için istilacı türlerle mücadeleye yönelik özel yönetim planlarının hazırlanarak uygulamaya alındığından bahseden Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü İstilacı Yabancı Türlerle Mücadele Şube Müdürü Hatice Bediz Şen de, İstilacı Yabancı Türlerin Girişinin ve Yayılmasının Önlenmesi İle Yönetimi Hakkında Yönetmelik Taslağı’nın hazırlanarak Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne sunulduğunu belirtti.
İstilacı türlerle mücadelede en etkili yöntemin sağlıklı ekosistemlerin korunması olduğunu işaret eden Şen, “Yerli türlerin üzerindeki av baskısını azaltmalıyız. Doğal avcıları sistemden çıkarırsak, istilacı türlerin yayılımı hızlanıyor. Önceliğimiz yerli türleri korumak ve yabancı türlerin girişini ve yayılımını önlemek olmalı” değerlendirmesinde bulundu.