CHP’li Şahbaz’dan Hatay’ın deprem sonrası sağlık raporu!

Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, 6 şubat depreminin ikinci yıldönümü dolayısıyla İskenderun’u ziyaret etti.

Şahbaz, depremlerinin ikinci yılında devam eden sağlık sorunlarına ilişkin CHP İskenderun İlçe Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki ve CHP İskenderun İlçe Başkanı Hüseyin Derin ve pertililer eşlik etti

Sözlerine depremde hayatını kaybedenleri anarak başlayan Şahbaz, “Depremde 56 hekim, 58 hemşire, 26 veteriner hekim olmakla birlikte toplamda 448 sağlık emekçimiz hayatını kaybetmiştir. Barınma, eğitim, çalışma ve yaşam koşullarından dolayı pek çok sağlık çalışanı, tayin, istifa veya emeklilik yoluyla bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Mecburi hizmetle atanan hekimler ise süreleri dolunca tekrar ayrıldığından kalıcı personel eksikliği devam etmektedir” dedi.

Deprem illerinde hastaneler, Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ile diğer sağlık kuruluşlarının yetersiz olduğuna ve konteynerde hizmet verilmeye devam edildiğini söyleyen Aksaz, “Yüzbinlerce vatandaşımız konteyner kentlerde, 21 metrekarelik konteynerlerde barınmaya, konteynerde hizmet veren sağlık merkezlerinde yağmurun çamurun altında sağlık hizmeti almak için beklemeye, başka illere gitmek zorunda kalmaya devam etmektedir.  Vatandaşlarımız hala sağlıklı barınma, temiz içme suyu ve temel sağlık hizmetlerine erişmekte güçlük çekmektedir. Hava kirliliği ve asbest gibi sağlığı tehdit eden durumlar devam etmektedir. İki koca yılın ardından halkımızı konteyner kentlere, konteyner ASM’lere mahkum eden iktidara bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Deprem bölgesinde yaşam ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için kalıcı adımlar atılmalıdır” dedi.

6 Şubat 2023’teki depremlerin etkilediği şehirlerin büyük acılar yaşadığını belirten Şahbaz, “Anma programları, dayanışma ve halkın psikolojik sürecine destek için 6 Şubat tarihinin idari ya da resmi tatil ilan edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü burada çok büyük bir deprem yaşandı, kentlerimiz yıkıldı, on binlerce insanımız hayatını kaybetti ve bölgede yaşayan milyonlarca insanımız da bu acıların, kayıpların travmasını, acısını hala yüreğinde taşıyor. Bir dayanışma ve anma, farkındalığın sürdürülmesi anlamında 6 Şubat’ın resmi tatil ilan edilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Deprem bölgesinde şehirlerin yeniden planlanması gerektiğini anlatan Şahbaz, “Afet durumlarında sağlık hizmetlerinin nasıl sunulacağı, uzman, gönüllülerin ve personelin nasıl görevlendirileceği, ek ödemeler, çalışma saatleri gibi konuların net tanımlandığı özel bir ‘Afet Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğine ihtiyaç vardır. Deprem bölgelerinde çalışan tüm sağlık personeline ilave tazminat veya pozitif ayrıcalık uygulanmalıdır. Kalıcı ve yeterli yatak kapasitesine sahip hastanelerin, özellikle ikinci ve üçüncü basamak sağlık merkezlerinin inşasına hız verilmelidir. Depremde oluşan engellilik ve ağır travmalar için multidisipliner rehabilitasyon hastaneleri kurulmalıdır. Fizyoterapist, psikiyatrist, psikolog gibi uzmanlar da görev alarak bir an önce sistem oluşturulmalıdır. Başta Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş olmak üzere kritik illerde çocuk sağlığına özel destek paketleri hizmete sokulmalıdır” dedi.

Sağlık çalışanlarının bölgeyi tercih etmesi için ücretsiz konut ya da lojman sağlanmasının önemli olduğunu belirten Şahbaz, “Konteynerde kalan halka kalıcı konut tesliminin hızlandırılması, hijyen koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Kalıcı konutlar, yaşam alanları planlanırken sağlık ve sosyal donatıların yapılması yaşamsal önemdedir. Hasar tespiti, enkaz kaldırma, asbest denetimi gibi konularda bağımsız uzmanlardan oluşan komisyonlar kurulmalı, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları da sürece dahil edilmelidir” açıklamasında bulundu.

Şahbaz, iller bazında Hatay tespitlerini ise şöyle sıraladı, “Depremde Hatay ilimiz Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ilçelerinde büyük yıkım ve can kaybı ile en fazla kaybın yaşandığı ilimiz olmuştur. 63 hekim, 600’den fazla sağlık emekçisinin hayatını kaybettiği, 5 hekimin bulunamadığı ifade edilmektedir. Hatay ilinde halen 230 bin vatandaşımız 21 metrekarelik konteynerlerden oluşan konteyner kentlerde yaşam savaşı vermektedir. DSÖ’nün dört katı hava kirliliği oranı, asbest riski, iş ve trafik kazaları yaşamı tehdit etmektedir. Beslenme, temiz suya erişimde yetersizlik, psikolojik sorunlar üst düzeydedir. Sağlık göstergesi olarak bebek ölüm hızı 20.3 ile Türkiye ortalamasının iki katından fazladır. Yıkılan 56 aile sağlığı merkezi yerine yalnızca 1 ASM yapılabilmiş; hâlen 70 ASM konteynerde hizmet vermektedir. 50 aile hekimi, 75 sağlık çalışanı kadrosu boş ve 70 bine yakın kişinin aile hekimi kaydı yoktur. Kamu-özel toplam 12 hastane yıkılarak ve ağır hasarla işlevsiz hale gelmiştir. Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi 1100 yataklı iken 500 yatakla hizmet vermektedir. Defne Devlet Hastanesi açılmış ama eksiklerle çalışmaktadır. 3. basamak olarak Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nde öğretim üyesi sayısında büyük azalma ile birlikte ana bilim dalları büyük çoğunlukla tek öğretim üyesi ile hizmet vermektedir. Plastik cerrahi ve göğüs cerrahisi gibi bazı ana bilim dalları tamamen kapalıdır. Tadilata alınan hastanede yenidoğan yoğun bakım yoktur ve yetişkin yoğun bakımı 6 yatakla hizmet vermektedir. Komplike ameliyatlarda yetersizlikler devam etmektedir. Onkoloji hastalarımızın bütünlükçü bir tedavi ve takip alma şansları olmamaktadır. Hatay PDC cetvelinde halen 2. bölge olarak kaldığı ve kadro sayıları düşürüldüğü için kağıt üzerinde kadroları dolu gözükmektedir. Hiç bir pozitif ayrımcılık yapılmadığı için de sağlık çalışanları tarafından tercih edilmemektedir. Çok sayıda eczane konteynerde hizmet vermeye devam etmektedir.”