Doğal olanla, siyasal olanın arasındaki derin çelişkidir Filistin sorunu. Ortadoğu Coğrafyasının orantısız faşizminin insanlık değerleri üzerinde dayanılmaz ağırlığıdır. Filistin öksüz, Filistin yetim, Filistin yalnız, dünya seyirci, vicdanlar taş kesmiştir. Buradaki vahşet; herkesin herkese karşı savaşı değil, tam tersine emperyalizmin, Ortadoğu’da kabadayılığı ve caka satmasıdır. Tarihin tarihsel tanıklığında, sistemli, ölçüsüz ve süregelen bir biçimde, Filistin anayurdu ve toprakları, Siyonist İsrail tarafından adım adım işgal edilmekte, tek silahları kocaman yürekleri ve cesaretleri olan, Filistin’in yılmaz halkının cansiperane direnişleri, acımasız ve adaletsiz dünyanın gözü önünde ateş altına alınmakta, ırkçılığın ve faşizmin tüm taktikleri denenerek kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden direnen Filistinliler katledilmektedir. Uluslararası hukukun, adil savaş kavramını yerle bir eden bu şımarık ve sınır tanımayan tutum maalesef emperyalizmin yeni ve dayatmacı bir versiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkesel, ekonomik ve siyasal eşitsizlikler Ortadoğu coğrafyasında emperyalistler tarafından adeta doğallaştırılarak haklılık rejimine sokulmakta, tarihsel, politik, ahlaki ve hukuki olarak artık pratikte hiçbir işlevi kalmayan Birleşmiş Milletler ise sadece izleyici konumunda kalmayı yeğlemektedir. Amerika’nın tahrik edici aşağılık politikaları başta Filistin olmak üzere tüm Ortadoğu’da sistematik bir zulüm ortaya koymakta, bu da doğal olmayan ama tarihe not düşen soykırım ve ırkçılığın yeni bir tezahürü olarak oynanmaktadır.
Filistin’de işlenen insanlık suçu; günün birinde insanlık vicdanında karşılık bulacak, bu tepkisel bir düşünce olarak emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı bir akış olacaktır. Kendisini Ortadoğu coğrafyasının efesi sanan bu terör devleti İsrail, büyük ağabeyinin desteğiyle bulduğu her boşluğu doldurmakta, alan işgalinde sınır tanımamaktadır. Ortadoğu’nun kaderini ve sınırlarını cetvelle çizenler hep yerli işbirlikçilerin desteğiyle kazandılar.
Millet olma, devlet kurma, ülke yönetme konularında tarihlerinde bir gelenekleri bulunmayan, kabile geleneğinden devlet geleneğine geçmek için emperyalistlerin desteğini alan ve sürekli çelişkiler yaşayan, petrol ve doğal gaz ihracatıyla büyüyen ancak kalkınamayan, iktidarda kalmayı temel güvenlik sorunu olarak gören ve Amerika’nın Ortadoğu’daki post-modern sömürgeleri olan, skolastik düşünce yapısına sahip irili ufaklı birçok Arap ülkesinin İsrail’in bu kutsal Ramazan ayında faşist ve orantısız güç gösterisi karşısında sessiz ve tepkisiz kalmaları hangi politik argümanlarla açıklanabilir? Mısır gibi tarihi ve geleneği olan bir ülkenin, bu vahşet karşısında tepkisiz kalması iktidarda bulunanların emperyalizmin kıskacında olduklarının bir göstergesi değil midir?
Sen ağlama Filistin; tarih seni, onurlu direnişinle anıtlaştırırken, seni yalnız bırakanları, sana karşı yapılanlara sessiz ve tepkisiz kalanları, insanlık vicdanı mutlaka yargılayacaktır. Bu iki yüzlü, adaletsizlikle beslenen acımasız dünya eninde sonunda politik bir kırılmaya sahne olacaktır. Yönetimlerdeki despotik tutum ve davranışlar birçok Arap ülkesinin gelecekteki politik patolojileri olacaktır. Filistin halkının onurlu ve kutsal direniş yürüyüşü, özgürlüğe olan sevdası, silaha karşı koca yüreği, öne atılmadaki eşsiz cesareti, savaş psikolojisi ve matematiğiyle açıklanabilecek bir durum değil, tam aksine vicdanları taş kesmiş, sağır dilsiz dünyaya meydan okumaktır. Saltanat sevdalılarının, zulüm karşısında diz çökmelerine gönülden gelen bir başkaldırıdır, insani, ahlaki ve vicdani bir itirazdır Filistin halkının yaptığı…
Bir halkın, İsrail terörüne karşı yıllardır verdiği ayakta kalma mücadelesinin elbette ki bilimsel, hukuki, ahlaki, insani ve vicdani yansımaları olacaktır. Emperyalizmin ölçüsüz dayatması, Ortadoğu halklarının edilgen tutumlarıyla yeşermiş, Ortadoğu adeta terörün alanı ve kalesi haline getirilmiştir. İşte bu ahval ve şerait içinde bile bir halkın yürek ve cesaret direnişiyle, ayakta kalma mücadelesinin destansı öyküsü olacaktır Filistin… Selam olsun bu kocaman yürekli insanlara, selam olsun yüreği Filistin ile atanlara…