Hava çok soğuk.
Lodos’un en sert anlarına şahit.
Dalgalar nasıl da coşmuş!
Çok üşüyor, ama…
Böyledir özlem!
Yüreğindeki hasret ateşi yeniyordu keskin soğukları.
* * *
Yaşanan o depremden sonra, ara sıra da olsa geldiği memleketinde sevdiğiyle karşılaşmayı o kadar çok istiyor ki…
Uzun yıllardır yurtdışında.
Bir umut işte!
“Keşke bir kez bile görebilsem yeter” dedi.
Yaşadığını bilmek istiyordu.
Şehrini sokak sokak geziyor.
Bir tanıdık arıyor gözleri.
Adeta boşalmış gördü her yeri!
Kime soracak?
Bazen de deniz kıyısında.
Hep oturdukları bankta, belki gelir diye soğuklara inat bekleyişini sürdürüyor gecenin geç saatlerine kadar.
* * *
Depremin ardından birbuçuk yıl geçti.
Yok da yok!
Gitmesine az kaldı.
Geri sayım kalbini yoruyordu artık!
Anılar, anılar, anılar…
Tam da derin derin düşünürken, o da ne?
Bir karartı yaklaşıyordu yavaş yavaş.
Kalbi hızla çarpmaya başladı.
‘Evet, işte O” diye koştu heyecanla.
Oydu da…
Bir yabancı gibi tepki göstermesi daha da üşüttü yüreğini!
* * *
Ellerini tuttu, sevgiyle.
Gözbebekleri, gözbebeklerine yapışmıştı adeta!
Konuştukça konuşuyor.
da…
Kim olduğunu bile hatırlamadı!
Boş boş baktı, ve…
Yoluna devam etti ağır adımlarla, o uzun zamandır görme hayalini kurduğu sevdiği.
Kayboldu gecenin o karanlığında!
Neden?
En acı tarafı bu ya!
Hiçe saymıştı, bir zamanlar o tertemiz sevgisini.
Pişmanlığı da çare olmadı!
Bankta çakılı halde oturdu gün ağarıncaya kadar, gözyaşları içinde!
* * *
İyi Pazarlar!
Ne hayatlar, ne hikayeler, ne dramlar…
Sağlıkla ve sevdiklerinizle kalın.