Pıtırcık

Gidecek.
Hava biraz serin.
Son gece.

Kadının gözleri çok yorgun.
Üşüdüğünü hissettiğinde gözleri kapanıyordu adeta.

Bir film sahnesi sanki.
‘Keşke zaman donsa’ diye düşündü.

Bakışları her şeyi anlatıyor.
Hüzün de var.
Susmuyorlar, konuştukça konuşuyorlar.
Niyeyse!

Sanki, bir daha hiç kavuşmayacaklar gibi!

* * *

Solan yaprakların yere düşerken çıkardığı sesler, hüzünlü bir aşk şarkısının nağmeleri gibi geliyordu kulağa!

Denizin dalgaları kıyıyı dövüyor.
Bir mesaj bu…
Ayrılık şarkısı adeta!

Kadının saçları rüzgarla dansa kalktı.
Şarkının notaları tek tek diziliyordu o an.
Ayın ışığı yansıdı yüzüne.
Bu tabloya tüm güzellikler nakşetmiş.

Avazı çıktığı kadar bağırdı:
“Tanrı, özene-bezene yaratmış seni!”
Dalga dalga yayıldı sözleri gökyüzünde.

* * *

Ellerini tuttu.
Artık ayrılık zamanı.
Gecenin sessizliği.
Bir buse kondurdu dudaklarına hafifçe.
Gözleri dolu dolu.
Bırakmamacasına sımsıkı sarıldı!

Kulağına fısıldadı büyük bir sevgiyle:
‘Pıtırcık’

Anlamlarını yakıştırmıştı sevdiğine.

– Tatlı
– Hoş
– Güzel

Seremoni gibiydi.
Pıtırcığıyla veda zamanına, gökyüzündeki ay ve yıldızlar da eşlik etti!

* * *

İyi Pazarlar!
Sevdiklerinizle ayrıldığınız gibi kavuşun.
Sağlıkla ve huzurla…