‘Deprem’ kelimesini her yazdığımda, içim ürperiyor hala!
* * *
Her yer yıkılmış.
Şantiyeye dönmüşüz.
Enkazlar dağ gibi.
Yıkımlar devam ediyor.
* İş makinası
* Kamyon
* Beton mikseri
* Toz bulutu
* İnşaat seferberliği
* Rezerv alanları
Bir yandan da ‘Hayat devam ediyor’ düşüncesiyle yaşama tutunmaya çalışan Hataylılar’ın ayakta kalma mücadelesinin tam da göbeğindeyiz.
* * *
Canla-başla çalışanlar var.
Hem de ne çalışma!
Yöneticiler.
Fedakâr emekçiler.
Vatandaşlar.
Ne yapacağız?
Ne olacak?
Ne zaman bitecek?
Sorular, sorular, sorular…
* * *
Bir de madalyonun diğer yüzü var!
Can sıkıcı desek doğrudur.
‘Fırsatı ganimete çevirme gayretinde’ yapılan tüm güzel işleri baltalamaya çalışan bir grup var ki; tek dertleri kendi şahsi çıkarları!
Taş taş üstüne koymuyorlar!
da…
Bütün mesele işte bu ‘…da’ da gizli!
Bırakın taş taş üstüne koymayı; taş, taş üzerine konanları yıkıyorlar!
Mutlu – mesutlar!
Kendi reklamlarını yapıyorlar!
Protokolü severler!
Düğün – dernek Hatay dışındalar!
Dualarında bile fırsatı ganimete çevirirler:
“Rabbena, hep bana!”
Sözün Özü…
Deprem gibi, bunların varlığına da içim ürperiyor!