Çok hareketli bir seçim maratonu izlemeye hazır olun.
Esnaf buluşmaları.
Ev ziyaretleri.
Kurum gezileri.
Toplantı.
Basın açıklamaları.
Televizyon programlarıyla da vatandaşa ulaşmak için tüm olanakları değerlendiren adayların proje yarışı da tam gaz devam ediyor.
Bu kez seçimi kazanmak çok kolay değil!
Deprem felaketi.
Enkazlar.
Konteyner kentler.
Çevre kirliliği.
Yıkılmış altyapı gerçeği.
Kimin kazanacağı değil, kimin en iyi hizmeti verebileceğini öncelikli olarak düşünen vatandaş, bu görüşü sandıklara da yansıtacak.
Hatay’da herkesin canı yanıyor.
Sürprizlere hazır olun!
Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bırakın barınma sorununun çözüme kavuşturulmasını, enkazların içinde yaşamak zorunda kalmak o kadar zor ki…
Daha önce sık karşılaştığımız soru:
“Hatay’da kim kazanır?”
Bugünlerde ise en çok sorulan soru:
“Hatay’a kim hizmet kazandırır?”
Adayların ağzından çıkacak her söz dikkatle takip edilirken, hizmet odaklı yaklaşımlar vatandaşı daha çok etkileyecek gibi.
Hatay, gerçekten ağır yaralı!
Görünen köye kılavuza gerek var mı?
Velhasıl-ıl kelam…
Boş laflara herkesin karnı tok