Acı duyabiliyorsan, canlısın; başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın!

Neden?

* * *

O kadar çok soruyoruzki bu soruyu?
Peki, ama neden?
Soru içinde soru gibi oldu!

Deprem sonrasında bambaşka bir gezegene geldik ve tüm öğrendiklerimiz resetlenmiş bir hale döndük.

Ne kadar acı!
Hemen hemen her gün aynı tablolar.
Hiç mi ders almadık.

Ne acı ki…
Başkalarının acısını hissetmiyoruz artık!!!

* * *

Oysa, insan olmanın erdemini öğrenmiştik ve paylaşmanın, mutlu bir toplumun en önemli değeri olduğunu biliyorduk.

Binlerce insanımız öldü.
Kentlerimiz ağır yaralı!
Sımsıcacık yuvalarımız enkaz oldu.
Konteyner kampına döndük.
Çocuklarımızın hayalleri yıkıldı.

Dayanışmaya o kadar çok ihtiyacımız var ki…

Birlik ve beraberliğe o kadar çok ihtiyacımız var ki…

En önemlisi mi?
Acıları paylaşmaya o kadar ihtiyacımız var ki!!!

* * *

Hani hep söylüyoruz ya:
‘Sevinçler, paylaşarak çoğalır; acılar, paylaşarak azalır!’

Ne güzel bir söz.
Bizi ‘BİZ’ yapan değerlerden biri.

idi!!!

* * *

Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy’un o güzel sözünü yazımın başlığında özellikle kullandım:
“Acı duyabiliyorsan, canlısın; başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın!”

İNSAN olabilmek!
İşte bütün mesele bu!!!