Ah annem ahhhh!

Siren sesleri kulakları sağır edercesine çalıyor.

Hastaneye yetişti ambulans.
Zamanla yarıştı bu!

Acil servis önü.
Görevliler koşuşturuyor.
Sedye indirildi.
Yaşlı bir kadındı gelen.
Belli ki ağrısı çok.

Yaşlı kadın, sedyeyle acil servis müdahale odasına hızlıca alınırken, o an ailesi de telaşla annelerinin yanından içeri girdi.

* Muayene
* Tetkikler
* Tedavi süreci

* Serum
* Oksijen takviyesi
* İğneler.

Hastane odasında, tedavi süreci çok hızlı ilerlerken, kadının yorgun gözleri bir anda çocuklarına takıldı.

Onlardan güç alıyordu adeta.
Ne de olsa, canından parçalardı!
O an gülümseyiverdi.

Saatler ilerledikçe o yorgun gözleri daha fazla dayanamadı ve uyuyuverdi yaşlı kadın.

Gecenin bir vakti uyandı.
Çocuklarını aradı gözleri.
Kızı da yoktu.

Sordu.
Hiç beklemediği bir cevap aldı.
Gitmişti kızı!

* * *

Hüzün kapladı gözlerini!
Kızını sayıklarken, yıllar öncesine gitti.

Doğumdan sonra kızını kucağına alıp, koklamış, koklamış, koklamış…

Ve…
Hep böyle sarılacağına yemin etmiş.

Kızının o ateşli günleri geldi aklına.
Haftalarca hiç uyumadan başında beklemiş.
Anne yüreği işte!!!

* * *

Yaşlı kadın, ilaçların da etkisiyle derin bir uykuya dalarken, üşümesin diye üstünü örten hemşire, yaşlı kadının yanaklarının gözyaşlarıyla ıslandığını görünce o kadar duygulanmış ki…

İçli içli fısıldamış o da:
‘Ah annem ahhhh!’

* * *

Ah analarımız ahhh!
Elleri öpülesi analarımız.
Sağlıkla kalın…

İyi pazarlar!
Hayat, bir film karesi ve film, asla geri sarmıyor!
Nokta!!!