Depremi hepimiz yaşadık.
Hatay’ın durumu canımızı yakıyor.
Sadece çözüme odaklanmalıyız!
Biri, bir telden konuşuyor.
Diğeri de ayrı telden konuşuyor.
Halbuki sorun aynı sorun.
Kavgayı bırakın da hizmet üretin!
Depremin ilk saatlerinden itibaren tam üç gün boyunca kendi kaderimize terk edildik ve 5 ayı geçen süre boyunca gerçek anlamda bir koordinasyona şahit olamadık.
Hatay Büyükşehir Belediyesi bir yanda.
İlçe belediyeleri ayrı yanda.
Olan tabii ki; depremzedelere oluyor.
Adeta parti kavgası durumu hâkim!
* * *
İskenderun, sürekli sular altında kalıyor.
Her yer lağım kokuyor.
Denizle aynı seviyede olduk.
Altyapı çökmüş.
Su problemi vatandaşları canından bezdirmiş!
Sahildeki pis koku da hastalık habercisi!
Zemindeki sıvılaşma nedeniyle yolardaki kabarmalar ve çökmeler ise gözle görülür bir şekilde korkuları artırıyor.
* * *
Bilim adamlarının raporları net!
Üniversiteler, yapılması gerekenleri söylüyor.
Dinleyen kim?!
Hacettepe Üniversitesi’nin tespiti düşündürücü:
‘İskenderun, önlem alınmazsa Venedik gibi olabilir!’
Tamam da…
Liyakatsiz olanlar daha çok karışıyor!
* * *
Velhasıl-ıl kelam…
Laf kalabalığına gerek yok!
Hatay’ın durumu çok ağır.
Daha neyi bekliyorsunuz?
Bu çaresizlik bitsin artık!
Yerel yönetimlerin üzerinde çalışacak ‘Deprem Bilim Kurulu’ için, neden olması gereken girişimler hayata geçirilmiyor?
* * *
Siyasi hesapları bir tarafa bırakın.
Hatay’ı komadan kurtarın artık!!!