Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, son 10 yılda bereketli topraklara sahip olan Hatay’da tarım alanlarının yüzde 16,9 azaldığını açıkladı.
Her yıl bir tema ile 5 Aralık’ta kutlanan Dünya Toprak Günü’nün bu yıl Birleşmiş Milletler tarafından “Gıdanın başladığı yer” olarak belirlendiğini ifade eden Bayraktar, toprağın sadece çiftçi için değil, 85 milyon insan ve gelecek için de en değerli varlık olduğuna dikkat çekti ve bu bilinçle 7’den 70’e herkesin toprağı korumak için elinden geleni yapması gerektiğine vurgu yaptı.
Toprağın en büyük düşmanının erozyon, çölleşme, toprak kirlenmesi, tuzlanma, toprak içindeki organik madde ve mikroorganizma varlığının azalması olarak sıralayan Bayraktar, sürdürülebilir olmayan arazi kullanımı, uygunsuz tarımsal faaliyetler ve toprağın organik maddelerine zarar veren hasat, anız yakılması gibi insan faaliyetleri, yetersiz veya yanlış bitki besin maddeleri kullanımı ve toprakta biyolojik çeşitliliğin kaybının da ülke için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
Tarım alanlarının azalmasıyla kişi başına düşen arazi miktarının da her geçen yıl azaldığını, 2021 yılında bu rakamın kişi başına 2,7 dekara gerilediğini anlatan Bayraktar, “Yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye’nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı 2005-2020 döneminde 26,6 milyon hektardan 23,1 milyon hektara gerilemiştir. Bir diğer ifadeyle, yaklaşık 15 yılda 3,5 milyon hektar tarım arazisini kaybettik. Ülkemizde en fazla tarım arazisine sahip Konya’da son 10 yılda tarım alanları yüzde 10,5 azaldı. Aynı dönemde tarım arazilerinin en fazla olduğu illerimizden sırasıyla Şanlıurfa’da yüzde 16,6, Sivas’ta yüzde 17,8, Yozgat’ta yüzde 15,7, Çorum’da yüzde 12,5, Adana’da yüzde 12,4, Mersin’de yüzde 13,1, Kırşehir’de yüzde 17,6, Mardin’de yüzde 12,9, Edirne’de yüzde 14,0, Malatya’da yüzde 11,9, Muş’ta 12,3, Hatay’da 16,9, Kastamonu’da ise yüzde 13,4, azalma gerçekleşti. Ülkemizin dünyada toprak rezervi azalan ülkelerden biri olduğu da dikkate alındığında topraklarımızın korunmasının ne denli önemli olduğu açıkça görülüyor. Bu unutulmamalı ve topraklarımız çok iyi korunmalıdır. Tarım arazisi için uygun olan toprakların korunması daha da önemlidir. Ülkemizde nüfus yıldan yıla artarken tarım alanlarının azalmasıyla kişi başına düşen arazi miktarı her geçen yıl azalıyor. İstatistiklere göre 2005 yılında kişi başına 3,9 dekar arazi düşerken, bu değer 2010 yılında 3,4 dekara, 2015 yılında 3 dekara 2021 yılına gelindiğinde ise 2,7 dekara geriledi” dedi.
Pandemi, küresel ve ulusal krizler, beslenme ihtiyacını karşılamamızı sağlayan tarım alanlarının çok daha iyi kullanmanın önemini ortaya koyduğunun da altını çizen Bayraktar, “Toprağımıza sık sık anamız, ekmek teknemiz diyerek kıymetli olduğunu ifade ediyoruz. Ancak bu ifade ettiğimize yakışmayacak şekilde toprağı hor kullanıyor ve çocuklarımızın bize emaneti olan topraklarımızı kaybediyoruz. Topraklarımızı kaybetmeye devam edersek, üretimde yeterlilik sağlayamazsak gıda krizi bizleri de vuracaktır. Artık bir karış dahi kaybedecek toprağımız yoktur.” şeklinde konuştu.