Gidiyormuşsun…

Akşam saatleri.
Güneşin batışını izliyor.
Nasıl da dalmış.
Kimbilir neler düşünüyor?

Ne güzel bir tablo.
Deniz, bu akşam çok hırçın.
Gökyüzü parçalı bulutlu.

Böyle bir tablo içinde, tam da renk cümbüşü denizinde yüzdüğünü ve adeta kaybolduğunu hissediyor.

Güneş, ağır ağır denize doğru kayıyordu.
Bir kızıllık sardı gökyüzünü.
Bulutların rengi değişti bir anda.

  • Turuncu
  • Gri
  • Mavi
  • Sarı
  • Beyaz
  • Yeşil

Bulutlar donmuştu adeta.
Güneşin batışını selamlıyordu!

Böylesine mükemmel bir duygu fırtınasında hayallere dalmışken, tam da o an bir elin omuzuna dokunmasıyla irkiliverdi.

Ürkerek döndü.
Göz göze geldiler.

Hasret mi?
Mutluluk mu?
Şaşkınlık mı?

Boynuna sarılmıştı.
Gözlerinden bir damla yaş süzüldü.
Neden olduğunu anlayamadı!

Havanın yavaş yavaş kararmasıyla birlikte biraz daha fazla duygusallaştığını fark etti ama hissettirmemeye çabalıyordu.

Sustular.
Ayakta göz göze çakılmışlardı sanki!
Soruya cevap verdi sadece.

  • Gidiyormuşsun.
  • Evet!

Sonrasında tek bir kelime bile konuşmadan el ele, ağır ağır araçlarına kadar yürüdüler.

Yağmur çiseliyordu.
Rüzgâr, saçlarını savuruyordu adeta.
Gökyüzü bile hüzünlenmişti!

Ayrılık vakti yaklaşıyordu.
Hazırlıklıydı.
Hızlı hızlı, koşarcasına yürüdü.
Dönüp bakmadı bile!

Gitti.
Sevgisini kalbine kilitlercesine!

    *     *     *

İyi pazarlar.
Ailenizle ve sevdiklerinizle hep mutlu yaşayın.
Sevgiyle kalın.