Bu gençler ne yapacak?
Görmemek için kör olmak gerek!
Geçin yalanları-dolanları!
Geçin martavalları!
Geçin afra – tafraları!
Geçin algıları!
Geçin boşboğaz vurguncuları!
Hemen hemen her gün karşılaştığım yaşam savaşı ve vatandaşların ekonomik sıkıntılar içinde boğuşma örnekleri her şeyi tam olarak anlatıyor.
* * *
Dün, Payas’tan dönüyorum.
Sarıseki’de otostop yapan öğrencileri gördüm.
Yanaştım yanlarına.
Aracım öğrenci doldu o an.
Kimi Denizciler Mahallesi’nde indi.
Bir öğrenci İskenderun’a gidiyormuş.
Yol boyunca sohbet ettik.
Anadolu Endüstri Meslek Lisesi’nde okuyor.
Çok durgundu.
Soramadım ama hem yorgunluk çektiğini, hem de karnının aç olduğunu hissettim.
Biraz durgundu.
Neden servisle gitmediklerini sordum.
Okula giderken dolmuşla gidiyormuş.
Her gün tam bir yol ıstırabı çekiyorlarmış.
Cevap vermedi ve daldı yola.
Hüzünlendi.
Konuşurken, kelimeler boğazına düğümleniyordu adeta!
“Sabah okula giderken dolmuşla gidiyorum, dönüşte ise param olmayınca otostop yapıp gitmek için çok bekliyoruz. Kış aylarında çok zor oluyor abi…”
O an duraksadı.
Gözlerim doldu ama fark ettirmedim.
İçim de ‘cızzzz’ etti.
Evlerinin nerede olduğunu sordum.
“Abi beni yol üzeri bırak, ben yürürüm” dedi.
Israr ettim.
Sakarya Mahallesi’nde oturuyormuş.
Evine kadar götürdüm.
Yürürken, arkasından bakakaldım.
* * *
Şimdiiiii…
Yetkililer, ne düşünüyor acaba?
Çağ atladık, öyle mi?
Yaşam şartları çok düzeldi, öyle mi?
Sorun yok, öyle mi?
Daha lise sıralarında böyle kilometrelerce yol cefası çeken ve yaşam savaşının tam ortasına itilen çocuklarımızın aydınlık yarınlarını çalanlar hiç mi vicdan azabı çekmiyor?
Payas’tan geçerken bakın.
Sarıseki’den geçerken bakın.
O gençleri araçlarınıza alın.
Haydi yetkililer!
Yağmur – çamur başlamadan bir çözüm bulun.