Yol arkadaşını takip edin!

  • Hadi gidelim
  • Hadi

Hesapsız!
Sorgusuz-sualsiz!
Düşünmeden!

İşte böylesine güven duyabileceğiniz ve ‘Hadi gidelim’ dediğinde ‘Hadi’ diyebileceğiniz biri mutlaka olmalı hayatınızda.

Yürüdüler.
Bir süre konuşmadılar bile.
Gecenin bir vakti.
İki gölge gibi yürüdüler.

Sonbaharın tatlı bir esintisi var.
Kumsalda oturdular.
Bir süre birbirlerine baktılar.

Ruhunu anlayabildi.
Bakışlarını kaçırmak istedi bir an.
Ellerini tuttu.
İkisi de gülümsüyordu artık.

Belli ki bir dost yüreğine ihtiyaç duymuş ve ruhunu anlayabileceğinden çok emin olduğu için ‘Hadi gidelim’ demişti.

Bir saat.
İki-üç saat.
Sessizlik.

Zamana zaman duygusallaşıyordu.
Başını göğsüne yasladı.
Gözleri kapalı ve hiç konuşmuyordu.
Saçlarını okşadı, tararcasına.
O nasıl bir huzurdu ki sakinleşmişti.
Uyumuştu bile!

Mutluluk kapladı yüreğini.
Gerginliğinin dağıldığını hissetmişti.
Dalgaların sesini duyuyordu artık.
Gökyüzündeki yıldızları saydı bir bir.

Gözlerine bakıp sevgiyle mırıldandı:
‘Sana ihtiyacım vardı!’

Sessizlik bir anda kendini derin sohbetlere ve gülüşmelere bırakırken, yol arkadaşlığının bir sevgi denizinde yüzmekle eşdeğer olduğunu düşündü.

Yol arkadaşını takip edin!
‘Hadi gidelim’ diyebilecek böyle biri varsa hayatınızda çok şanslısınız.

Yol arkadaşlığı bir başkadır.
Sevgidir.
Paylaşmaktır.
Huzurdur.
Dostluktur.
Nefestir, yol arkadaşlığı.

İyi pazarlar.
Unutulmasın ki; yol arkadaşı ‘CAN’dır.