Yol, yol değil.
Çukurlardan geçilmiyor.
Kaldırım yok.
Kavşaklarda kaza bitmiyor.
Altyapı yarım-yamalak!
Kentlerin temizliği hikâye!
Belediye başkanlarına sorarsanız, en iyi hizmeti getirdiklerinden hiç kuşkuları yok.
Belediye başkanları hiç durmuyor.
Her yerde görebilirsiniz.
Sosyal medyada hep varlar.
Muhtar ziyaretinde.
Vatandaşın sofrasında.
Açılışta.
Siyasi toplantıda.
Vatandaş sofralarında sık sık görünmelerinin nedenini hiç merak etmeyin çünkü buralar ‘şov’ kokuyor.
‘Nasıl olur?’ diye düşünüyorsunuz.
Haklısınız da…
Davet ettirenler de kendileri!
Davete icabet edenler de kendileri!
Haber salıyorlar.
‘Bizi davet edin’ diyorlar!
- Köylere
- Mahallelere.
- Evlere.
- Fabrikalara.
- Esnafa.
- İşadamlarına.
Her yere ulaşıyorlar ve ister kahvaltı, ister yemek, ister çay-börek ya da ne pişirirlerse ziyaret programları düzenletiyorlar.
Sonrası malum!
- Vay, belediye başkanı gelmiş.
- Vay, daveti kırmamış(mış)!
- Vay, halkın içinden biriymiş.
Yani…
Pazarlama taktiği!
Yani…
Şov!
Bu taktikler bayatladı!
Vatandaş hizmet istiyor, ‘şov’ değil!!!
Vatandaşa dokunmak için seçilmiyorlar.
Vatandaşa hizmet için seçiliyorlar.
Vatandaş, uyandı!
Bu işi tiyatroya döndürenler kaybeder!!!