Son dönemde artış gösteren uyuz hastalığına dikkat çeken İskenderun Palmiye Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mine Kaya, tedaviye erken dönemde başlamanın önemini anlattı. Hızlı bulaşan bu hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu belirten Kaya, hasta ile birlikte aile fertlerinin de eş zamanlı olarak tedaviye başlaması gerektiğinin altını çizdi.
Uyuzun en önemli belirtisinin şiddetli gece kaşıntısı olduğunu belirten Uzm. Dr. Mine Kaya, “Uyuz hastalığı; Sarcoptes scabiei adı verilen akarların sebep olduğu yaygın görülen bir hastalıktır. Gözle görülmesi mümkün olmayan bu akarlar, cildin dokusuna yerleşip, kişilerde yoğun kaşıntı yaşamasına ve döküntülerin oluşmasına yol açar. Bu hastalık, uyuz hastalığına sahip kişiyle doğrudan temas edenlere bulaşabilmektedir. Uyuz hastalığı taşıyan kişide kaşıntı, kişiyi uykudan uyandırabilecek şiddette görülebilmektedir. Kaşıntı özellikle; el parmağı aralarında, el bileğinin iç yüzünde, bileklerde, koltuk altlarında, dirseklerde ve kasıklarda görülmekle beraber, tüm vücutta da görülebilmektedir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında bir an önce hekime başvurmak önemlidir” dedi.
Tedavisi nedir?
Uyuzun, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Kaya, “Hasta ve doğrudan teması olanlar ile aynı yaşam ortamını paylaşan kişiler kaşıntısının olup olmamasına bakılmaksızın eş zamanlı olarak, aynı anda tedavi olmalıdır. Aynı anda tedavi uygulanmadığında, hastalık kişiden kişiye bulaşmaya devam edecektir. Uyuz hastası ve evde beraber yaşadığı kişiler tarafından kullanılan giysiler, çarşaflar ve havlular en yüksek derecede yıkanmalı ve en yüksek derecede ütülenmelidir. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde en az beş gün saklanması gerekir. Tedavide kullanılan ilaçlar hekimin önerdiği şekilde, dozda ve sürede kullanılmalıdır” dedi.