Pazar günlerinin şu sohbet anlarını çok seviyorum.
* * *
Ailemden öğrendim.
Çocuklarıma da öğretiyorum.
Hayatın içinde ‘çok şey’ olduğunu sanıp, ahlaki değerlerinden uzaklaşanlara zaman zaman hatırlatmakta yarar var.
Dertleşiyoruz.
Sohbet bu.
Kırılmaca-darılmaca yok!
* * *
En öncelikli öğrendiğim ve öğrettiğim ‘İyi İNSAN’ olmaktır!
-Özür dileyeceksin.
-Teşekkür edeceksin.
-Seveceksin.
-Saygı duyacaksın.
-Çalmayacaksın.
-Yalan söylemeyeceksin.
-Paylaşacaksın.
-Kibirli olmayacaksın.
-Yardım edeceksin.
Bunlar ve daha niceleri; yazılı olmayan anayasanın etik değerleridir.
Dürüst olmayı yazmadım çünkü ‘dürüst’ olmak bir meziyet değil, olması gerekendir!
* * *
Ne olursan ol!
Şu olmuş, bu olmuş…
Mevki ve makamı fark etmez.
Parası olmuş – olmamış.
Hepsi de bitiyor!
Kimse dünyaya kazık çakmadı!
Bir varmış, bir yokmuş…
Oyalandığın şeylere esir olmak denir buna!
Kimler geçti, gitti!
Çok ince bir hayat çizgisinin üzerindeyiz!
* * *
İyi Pazarlar!
Ahlak, en yüce değerdir!
Mevki ve makamların kurbanı olup, kibir abidesi olanların ‘Güç Zehirlenmesi’ yok mu?
Bir de ‘Hak’ yiyenlerin durumu!
Ne ara bu kadar fazla oldu?
Sözün Özü…
Vicdanınız sizi sorgulamıyorsa hiç sorun yok!

