Bunlar kandırıkçı!

Her yerde karşınıza çıkarlar ve maskeli yüzleriyle dolaşırlar!

* * *

Dünkü sohbetimiz depremdi.
Arkadaşlarla konuştuk.
İçimiz ‘cızzzz’ etti çoğunlukla!

Fırsatçılık mı dersiniz?
Yalan – dolan mı dersiniz?
Talan mı dersiniz?
Görevi kötüye kullanma mı dersiniz?

Daha üç yıl bile dolmadan bu kadar vicdansızlığa bir anlam veremediğimi söylerken, yapanın yanına kar kalmasının adaletsizliğine de vurgu yaptım.

Her şey ortada!

* * *

Fahiş fiyatları konuştuk.
Kaçak inşaatları konuştuk.
Çürük binaları konuştuk.
Yetkililerin ihmallerini konuştuk.

Ve…
Belediyelerin deprem sonrasındaki kaçak yapılaşmadaki vurdumduymazlığını da konuştuk.

Ne altyapı var!
Ne yol var!
Ne kaldırım var!
Ne estetik var!

Peki bunların hesabını kim verecek?

* * *

Belediye yönetimlerine sorun bakalım!

Kaçak villalar!
Kaçak köşkler!
Kaçak yapılar!

Kimlerin ihmali var?
Sorarsanız ihmali olan yok!

Bunlar kandırıkçı!
Çocukken böyle söylerdik yalan söyleyenlere!

Herkesi uyuttuklarını sanıyorlar!
Adalete hesap versinler artık!

* * *

Kenti yönetenler kaçak yapılardaki işyerlerine ziyarete gitmez!

Giderse ne mi olur?
Parası olanlar yapabilir anlamı taşır!

İyi niyetli bir temennimiz oldu.
Deprem fırsatçılarına prim vermeyin!

Sözün Özü…
Sohbetimizde ne çok ‘kandırıkçı’ olduğunu konuştuk!