Bizi aşağılamasınlar!

‘Yaşamayan bilmez!’ sözünü ancak bu kadar güzel çağrıştırabilirdi bu karşılaşmamız!

* * *

‘Ağzı olan konuşuyor!’

Bilmeden konuşuyor!
Konuşmuş olmak için konuşuyor!
Bunun örnekleri çok fazla.

Çoğu zaman kalp kırıyorlar!
İnsanları incitiyorlar!

6 Şubat depreminden bu yana konteynerkentlerde kalan vatandaşlarımızla ilgili neler söylendi neler!

-Bedava elektrik
-Bedava su
-Kira derdi yok

Ama…
Hiç de öyle değil!

Bunu bana hatırlatan ve defalarca düşünmeme neden olan o güzel kalpli vatandaşımıza teşekkür ediyorum.

Siz de düşünün lütfen!

* * *

Karaağaç’ta yol kenarına park edip cep telefonuyla görüşüyordum.

Bir motosiklet yanaştı.
Genç bir kardeşimiz seslendi
Nasıl da dertli!

Samimi konuştu:
“Abi her gün yazılarını okuyorum. Beni biraz dinleyebilir misin?”

Sorunlarını anlattı:

-Konya OSB Konteynerkentte kalıyoruz.
-Yılanlar çok arttı.
-Su arıtma cihazlarımız bozuk.

Sorunlarını aktarırken, biraz mahcup, biraz da dertli bir hali vardı.

Sonraki cümlesi canımı yaktı:
“Abi, üç evimiz vardı, hepsi depremde yıkıldı. Zorunlu olarak konteynerkente taşındık. ‘Bedava yaşıyorlar!’ diye konuşulan cümleleri duyunca bir deprem daha yaşıyoruz!”

Sesi titrekti sonrasında:
“Mecburiyetten kalıyoruz, ne olur bizi aşağılamasınlar!”

* * *

Bugünkü yazımın konusu başkaydı ama başka bir konuyu yazmaya vicdanım razı olmadı ve olmaz da…

Bazı suistimal edenler olabilir.
Hepsine mal etmek hiç de vicdani değil!
Çaresizlik o kadar zor ki!

Bu kardeşimiz iyi bir zanaatkâr.
Çok da dürüst bir insan.
Yetkililerin sorunları çözmesini bekliyoruz.

Hepimiz enkaz altında kaldık, unutmayın!
İnsanlık da kalmasın bari!!!

Sözün Özü…
Bir an önce evlerine kavuşurlar dilerim.