Önce yaşanmış bir olaydan başlayalım ve gerçeklerle yüzyüze kalalım!
* * *
Haziran 2022’deydi, Budapeşte’deki Dünya Şampiyonası sırasında Meksika kökenli Amerikalı artistik yüzücü Anita Álvarez, kusursuz bir koreografi sergiliyordu. Her hareketi kontrol altındaydı, her dönüş zarafeti okşuyordu.
ama…
Gösterisinin sonunda, suyun yüzeyine çıkamadı!
Bilinç kaybı yaşamıştı.
Birkaç saniye boyunca bedeni hareketsizce yüzeyde kaldı, sonra yavaşça batmaya başladı, havuzun dibine doğru!
Ne seyirciler farketti durumu.
Ne de hakemler.
Alkışlar yükseliyordu; kimse olup bitenin farkında değildi!
Sadece, antrenörü Andrea Fuentes farketti.
Anita’yı tanıyordu.
Ne kadar sürede yüzeye döndüğünü bilirdi.
Ve…
Kalbinin derinlerinde bir ses, bu gidişin normal olmadığını haykırıyordu!
Hiç düşünmeden suya atladı.
Suyu hızla yararak Anita’yı belinden yakaladı ve onu tekrar ışığa taşıdı.
Ona hayatını geri verdi!
* * *
Hadi, şimdi birlikte düşünelim!
Sizi, gülümsemenizin ardını görebilecek kadar iyi tanıyan biri var mı hayatınızda?
Peki ya; suyun yüzeyine çıkacak gücünüz kalmadığında, gözünü kırpmadan sizin için atlayacak biri?
Noktayı koyalım!
Bu hayatta hepimizin, sadece bizi izleyen değil, bizi gerçekten gören birine ihtiyacı var; düştüğümüzü hissettiğinde, bizi yeniden hayata döndürmek için cesaretle suya atlayan birine!
* * *
Düşünüyorum da…
Yazarın düşünceleri önemlidir hep.
Bayramda kıssadan hisse işte!
Soruların cevapları zor mu acaba?
Sözün Özü…
Gülümsemenizin ardını görmeye koca yürekli ‘DOST’ gerek!