Müjgan Teyze bunu böyle öğretmemiştiniz!

Hani bizim çocukluğumuzda bize anlatırdınız ya!

* * *

Komşu idik.
Sohbetlerimiz hep vardı.
Soframız ortada.
Tüm sokak buluşurduk.

Halil İbrahim Sofrası’ydı tüm evlerin sofraları ve siz büyüklerimizden ne güzel nasihatler dinlerdik.

Esnaf mı?
Orta direk mi?
Yoksul mu?
Memur mu?
İşçi mi?
Zengin mi?

O ne güzel bir mahalle kültürüydü ki; örnek bir dayanışma ruhu vardı.

* * *

Emekli öğretmendin Müjgan Teyze.
Bütün çocuklar yanına koştuk.
Bıkmadan derslerimize yardım ettin.
O ne sabırdı öyle!

-Türkiye Cumhuriyeti Devleti
-Türk Bayrağı
-Mustafa Kemal Atatürk
-Vatanseverlik

Sen bize belletin sabırla!
Anne ve babamızdın aynı zamanda!

* * *

Sen, Doktor Cemal amca.
Sen, Pamuk Tüccarı Kadir dayı.
Sen, Bakkal Ömer abi.
Sen, Çiftçi Necmettin amca.
Sen, inşaat işçisi İsmail abi.
Sen, gururlu Bekçi Ahmet amca.
Sen, Tamirci Orhan dedemiz.

Ve…
Her derdimize çare olan Dumlupınar Mahallesi’nin ‘Baba’sı Ömer Osman Bilgili muhtarımız.

Nerdeeee o eski mahalle kültürümüz
Nerdeeee o eski İskenderun?

* * *

Bugün yaşadıklarımıza bakıyorum.
Hele hele deprem sonrası?
Ahlak ve vicdan enkaz altında kaldı!
Ne dayanışması ya!

Samimiyetsiz ve ahlaksız bir anlayış!
Müjgan Teyze bunu böyle öğretmemiştiniz!
Hey gidi o güzel günler!!!

Sözün Özü…
Ne ara bu hale geldiğimizi sorgulayın artık!