Türkiye Kupası’nda çeyrek finalin derbi maçında gerçekten utandım!
Utanması gerekenler adına utandım!!!
* * *
Fenerbahçe de gururumuz.
Beşiktaş da gururumuz.
Trabzonspor da gururumuz.
Galatasaray da gururumuz.
Bütün liglerde oynayan takımlar da bizim gururumuz ve Türk Futbolu’nun gözbebekleridir.
Önceki akşam oynanan maça gelelim.
Futbol adına yakışmadı.
Spor adına hiç yakışmadı.
Futbol maçına mı çıkmışlar, savaşa mı?
* * *
Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü hatırlatayım:
“Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim!”
İlle de ahlaklısı!
Bu yoksa, gerisi de yok!
O nasıl bir karşılaşmaydı öyle?
Hırs değil, öfke ve kin vardı!
Yöneticileri de aynı!
Teknik direktörleri de aynı!
Futbolcuları da aynı!
Kulüp görevlileri de aynı!
Bunların dışında kalan birkaç ahlaklı olanlar bu sözlerimin dışında tabii ki!
* * *
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’a ayrı bir not düşüyorum.
O ne hareket?
O ne tahrik?
O ne artistlik?
Bırakın teknik direktörlük görevini, tamamen futbol sahalarından uzak tutulması gerekir!
Galatasaray maçı kazandı.
Helal olsun.
ama…
Okan Buruk’un, maç sonunda taraftara yaptığı kol hareketleri çok çirkindi!
Ardından Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho’ya yaptığı kol hareketleri de çirkindi!
Hele o yerde kıvranması yok mu!
Mourinho da çirkinleşti!
Okan Buruk’un burnunu sıkması şok etkisi yarattı.
* * *
Sarı kartlar havada uçuştu.
Kırmızı kartlar da.
Futbolcu, teknik adam, yedek futbolcu…
Kart gören görene!
Futbolun güzellikleri kaybolmuş!
Ahlak kaybolmuş!
Önemli bir not!
Kazanmak; maçı galip bitirmekten ibaret değildir!
Velhasıl-ı kelam…
Fenerbahçe – Galatasaray maçına kırmızı kart!
İlle de ahlak!!!