6 Şubat depreminden sonra yaşananları görünce şaşkınlığımız katbekat artıyor!
* * *
Vatandaş da ders almamış!
Belediyeler de ders almamış!
Kurumlar da ders almamış!
Ganimeti fırsata çevirme çabalarına üzülmemek elde mi?
Sebze-meyveye zam.
Gıdaya zam.
Ekmeğe – suya zam.
Akaryakıta zam.
Konut kiralarına zam.
Gayrimenkule zam.
Zam üstüne zam furyası!
5 kat, 10 kat, 15 kat…
Kim ne tutturursa!
Adeta yerlebir olmuş deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşların içine düştüğü ekonomik sıkıntıları anlatmaya dilimiz varmıyor!
* * *
Gelelim madalyonun diğer yüzüne…
İmar aynı imar!
Kat yüksekliği, aynı yükseklik!
Yoğunluk aynı yoğunluk!
Çarpık kentleşmede dur-durak yok!
Kişilere özel imarlarla adeta katledilen tarım-orman alanları ve narenciye bahçelerinin nasıl beton yığınlarına döndüğünü görmek ise can yakıyor.
Orman alanları talan!
Sahiller talan!
Hazine arazileri talan!
Kim yetkiliyse bulun!
Kim sorumluysa hesap sorun!
Hepsi de ‘Beytülmal’dır!
Peki ya bu talanları yapanlar?
Arz-talep meselesi bu!!!
* * *
Nerden baksanız, elinizde kalıyor!
Milletin malının talan edilmesine gözyumanlar en büyük suçlu!
Sonuç mu?
Ahlak yoksa, hiçbir dikiş tutmaz!
Sözün Özü…
Ahlak da, vicdan da deprem enkazlarının altında kalmış!