Her haftabaşında ‘Pazartesi Sendromu’ mu diyeceğiz?
* * *
Yine halsiz!
Yine uykusuz!
Yine yorgun!
Yine isteksiz!
Her pazartesi günü aynı.
Hiç değişmeyen serzenişler!
Neden?
Bunun cevabını vermek mümkün değil ama haftasonu tatilindeki rehavetin ardından mesaiye başlamanın bir tepkisi de diyebiliriz.
Bugün de pazartesi.
Aynı durumu yaşayacağız!
Çocuklar da okula giderken böyle.
Bazılarında zoraki gidiş!
* * *
Peki ya depremden sonra?
Hemen hemen her gün aynı sendrom.
Zamana ihtiyacımız var daha!
Rehavete yer yok!!!
Hatay’ın yeniden imarı için yoğun çaba harcanırken, barınma sorunu yüzünden başka şehirlere taşınan Hataylılar’ın geri dönüşleri için konut seferberliği başlatılacak.
Özel sektör de hızlandı.
Konut inşaatları günden güne artıyor.
Hep birlikte başaracağız.
* * *
Asıl sendrom mu?
Fırsatı ganimete çevirenler!
O kadar çok şikâyet var ki!
Hep birlikte yıkıldık!
Hep birlikte öldük!
Hep birlikte enkaz altında kaldık!
Hep birlikte felaketi yaşadık!
Böyle bir felaketin fırsatı mı olur Allah aşkına?
Bunu yapmaya hakkınız yok!
* * *
İki yıl oldu, ama…
Bitmiyor da bitmiyor!
Her gün karşılaşıyoruz.
Ağır hasarlı binaların yıkımları da sendrom!
Hiç mi ders alınmıyor?
Yunus Emre’nin sözleriyle bitireyim yazımı:
“Mal sahibi, mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan, mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan”
Sözün Özü…
Oyalanırken, fırsatçılık yapmayın bari!!!