Havalar o kadar soğuk ki; iliklerine kadar hissetti.
Dağlarda kar.
Denizden esen soğuk rüzgar.
Her yandan vuruyor!
Nasıl da üşüdü!
Sevgilisinin hasreti de mi ne?
İlk kez böyle üşüyordu.
Özlemini, soğuk hava dışa vurdu sanki!
* * *
Dikkatle dinledi!
Ağaçların yaprakları rüzgârla birlikte bir o yana, bir bu yana savrulurken şarkılar fısıldıyor kulağına…
Çok uzaklarda.
Sesini bile duymuyor.
Alışamıyor da…
Kalbine dinletemiyor ayrılığı!
Görüşse mantığı kabul etmiyor!
Görüşmese yüreğine dinletemiyor!
Havalar o kadar soğudu ki!!!
Anladı ki; onu ısıtan ‘sevgi’ çok çok uzaklarda!
* * *
Aracına bindi.
Belli ki kendiyle dertleşecek.
Gözleri dikiz aynasında.
Dünyanın en güzel kadınını gördü!
Saçları, denizin dalgası gibi.
Peki, ya?
Gerçekten çok sevmişti.
de…
Sonrasını kendine bile anlatamadı.
Hasret sardı yine gönlünü!
* * *
* Lodos
* Kar
* Rüzgâr
* Tipi
ama…
Hasreti daha da üşüttü!
O an Sezen Aksu’nun ‘Hasret’ şarkısı çalıyordu radyoda.
“…Sen aydınlığa, ben sana hasret
Gel eritir demirleri bendeki ateş”
Birlikte şarkıyı mırıldanırken ısındığını hissetti!
Gülümsedi, büyük bir sevgiyle…
* * *
İyi Pazarlar!
Yüreklerinizdeki sıcaklık hiç bitmesin.
Sevgiyle kalın.