mış, mış, mış…
* * *
“Bir varmış, bir yokmuş.
Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde…
Deve tellal iken, horoz imam iken,
manda berber iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken,
ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken,
babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten.
Annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği,
gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi.
O öfke ile Tophane minaresini cebime sokmayayım mı borudur diye,
o öfke ile Tophane güllesini cebime doldurmayayım mı darıdır diye.
Orada buldum iki çifte bir kayık. Çek kayıkçı Eyüb’e…”
* * *
Tekerlemelerden bir demet sundum size.
Tıpkı yaşadıklarımız gibi!
Hatay’da kaçak yapılar yıkılacak (mış)!
Hatay Valisi Mustafa Masatlı imzasıyla Hatay’daki tüm belediyelere gönderilen “Kaçak yapıları yıkın” yazısından bu yana hiçbir gelişme olmaması vatandaşı düşündürüyor.
Vali Masatlı, son noktayı koymuştu.
İki aya yakın bir zaman oldu.
Yapanın yanına yine kar kalacak gibi!
* * *
Karaağaç sahilinde tam da denizin kenarında inşaat yasağı olmasına rağmen, kaçak olarak yapılan bir havuzlu villayı yazmıştım.
Elektrik bağlanmıştı.
Kaçak olduğu ortaya çıkınca elektrik bağlantısı kesildi.
Bunun da çözümünü bulmuşlar.
Güneş enerjisi panelleri devreye girdi.
Maşallah çözüm bol!
Şimdi de doğalgaz bağlanmış.
Bu kadar kolay mı derseniz, onu da yetkililer düşünsün!
* * *
Sahillerimizde de, yaylalarda da, orman bölgelerinde de kaçak yapılar almış başını gidiyor!
Kaçak yapıları yıkacaklar (mış)!
Sormak gerek.
Belediye başkanları neyi bekliyor?
Bir varmış, bir yokmuş…
Masal bu ya!
Bir imar affı daha çıkar mı acep?!