Hadi mutlu ol bakalım!

Bayramın hemen ertesinde İskenderun’da çarşı bomboş!

Esnaf dertli.
Vatandaş dertli.
Tüccar dertli.
Memur dertli.
İşçi dertli.

Kiminle karşılaşsak yüzü gülmüyor desem hiç de abartı olmaz!

* * *

Bugünler; genellikle düğün mevsimi olarak düşünüldüğünde, alışverişin çok yoğun olması gerektiğinde hemfikiriz.

Çarşıya baktığımızda öyle değil.
Fiyatlar havada uçuşuyor!
Bu şartlarda vatandaş ne yapsın?

Etiketler göz yakıyor!
Fiyatlar cep yakıyor!
Esnaf sinek avlıyor desek yeridir!

* * *

En hareketli yerlere bakalım.
Şehit Pamir Caddesi de öyle, Ulucami Caddesi de öyle!

Okullar tatilde.
Çocukların eğlencesi bile pahalı!
Aileler gerçekten çaresiz!

* * *

Bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım.
Havalar bu kadar sıcak olmasına rağmen, konteyner kentlerde kalan vatandaşların durumunu anlatmaya kelimeler yetmez.

Nereye çıksınlar?

İki çocuğuyla gezen bir aileyle sohbet ettim.
Çocukların biri 4 yaşında, diğeri 7…

Baba asgari ücretle çalışıyor.
Çocukların ellerinde simit.
Su şişeleri de annelerinin elinde.

Ağacın gölgesinde nefesleniyorlar.
Sıcaktan nasıl terlemişler.
Ay sonuna da az kalmış zaten.
Harcayacak para mı kalmış?

Babanın sözleri çok dokundu:
“Bu şartlarda hadi mutlu ol bakalım!”

Her şeyi anlatmaya yetti bu sözler!
Tabii ki bomboş olur çarşı!!!

* * *

İskenderun’un otogar yerini imar planında değiştirip vurgun yapma girişiminde bulunanlar, işte bu milletin ‘Ahhh!’ını alıyorsunuz.

Sizi de yazmaya devam edeceğiz!