Bir umut işte…

Her pazartesi günü yeni bir haftaya başlamanın bir tılsımını bekliyor insan.

Nasıl beklemesin ki!
Depremin izlerini silmek kolay mı?

Çalışıyoruz.
Mücadele ediyoruz.
Duygulanıyoruz.

Ve…
Çaresizliğe meydan okuyoruz!

Peki nereye kadar?
Bu konuda ‘güçbirliği’ olmasa daha da umutsuzluğa sürüklendiğimizi kimse unutmasın!

Çok acı!
Fırsatçılar, hiç ders çıkarmamış.

* * *

Bir yılı geride bıraktık.
Birkaç ay daha fazlası tabii ki…
Sonuç?

Cevap vermek çok zor.
Ahhh şu kısır çekişmeler ahhhh!

Hizmetlerin siyasi çekişmelere kurban edilmemesi gerekir ve tüm siyasi partilerin ortak hareket etmesi en doğrusudur.

da…
Koltuk kavgaları bir türlü bitmiyor!

Yerel seçimlerden bu yana belediye kadrolarındaki yöneticilerin belirlenmemesinin altında yatan gerçek bu!

* * *

Gelelim deprem ekonomisine.
‘Rabbena, hep bana’cılar bitmiyor!

Ne doymak bilmezler!
Patlayacaklar nerdeyse!!!

Şu ‘Fırsatı ganimete çevirme’ anlayışında olanlara ‘Dur!’ demedikçe vatandaşa rahat yok.

Sanki; bizi ‘Biz’ yapan önemli değerlerimiz de enkaz altında kaldı!

* * *

Bugün, yine pazartesi.
Bir umut işte…

Güne başlarken güneşin doğduğuna şahit olacağız.
Her karanlığın ardında, aydınlık var!

Tam da zamanı!
Birlikten kuvvet doğar.