Büyük bir sabırla bekledi ama hiç de düşünemediği bir durumla karşılaştı!
* * *
Sevmişti bir kere.
Öylesine değil!
Ruhunun taa derinliklerine kadar sevmişti.
Her baktığında iç geçiriyordu:
“Ne güzel bir kadın!”
* Hayaliydi
* Kalbiydi
* Nefesiydi
* Ruhuydu
* Güneşiydi
* Sırdaşıydı
Sohbetlerinde mutluluğun zirvesindeydiler.
* * *
Kadının gözlerindeki parıltılar.
Belli ki çok içten seviyor.
İkinci bahar olmalıydı bu yaşadığı.
Sohbetin en güzel anı.
O nasıl bir tezat!
Bir anda kopuverdi sanki!
Günler sonrası…
Sanki hiçbir kopukluk olmamışçasına daha da mutlu olduğunu hissederken, içini acıtan bir şeyler olmalıydı mutlaka!
* * *
Ters giden neydi acaba?
Hâlbuki ters giden bir şey de yok!
İkisi de mutlu.
İkisi de sevgi dolu.
İkisi de neşeli.
İkisi de doya doya yaşıyor.
Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu kadının güzelliğini izlerken.
* * *
Gözlerinin içine bakarak sordu:
“Neden böyle kopuyorsun bir anda?”
Cevaplara şaşırmadı.
– Yapamıyorum!
– Kalbimi açmaya korkuyorum!
Belli ki kalbini kilitlemiş!
Korkuyordu belki de yeni bir sevgi denizinde yüzmekten diye düşündü ki; o an ruhunu okumuşçasına “Kilitledim ve anahtarını denize attım!” cevabı bu düşüncesini doğruluyordu.
İşte bu durumdu düşündüren!
Kaçmalı mıydı?
Taaa uzaklara daldı, daldı, daldı…
Kimbilir!
* * *
İyi Pazarlar!
Her ne olursa olsun hayatınızda ‘SEVGİ’ olsun.
Sevgiyle kalın…
Depremin o yıkıcı gecesinden sonra, o kadar çok ihtiyacımız var ki!