Bir olsun, iki, olsun, on olsun.
Yetmedi!
Yirmi olsun, otuz olsun, elli olsun.
Doyumsuzluğun haddi-hesabı yok!
Ne garip, değil mi?
Geçmişten ve yaşanmışlıklardan hiç ders almadan, her şeyi ganimet sayanları hepimiz görüyoruz.
O gece!
Kıyametin koptuğu işte o gece!
Yerle-bir olduğumuz o gece!
O geceden sonra bile fırsatı ganimet bilenlerin varlığı beni daha fazla ürküttü!
Hiç ders almadan!
Hiç yüzü kızarmadan!
Hiç pişman olmadan!
Onlar için değişen bir şey yok!
Dünyaya kazık çakacaklarını sanıyorlar!!!
* * *
Gözlerinizi kapatıp, bir an düşünün!
Kimler geldi, kimler geçti?
Ömer Hayyam ne güzel söylemiş:
“Niceleri geldi, neler istediler?
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler!”
Doğru.
Final hiç değişmiyor!
Her şeyle geldiler!
Hiçbir şeyle gittiler!!!
Hey sen!
O gidenler de hep senin gibiydiler!!!