Dedi ki…

Usul usul gecenin karanlığında yol alıyordu.

Uzunca bir yol gidecek.
Telefona baktı.
Arayıp, aramamakta direniyor.
Vazgeçti!

Gerilere gitti.
Saatlerce…
Hiç farkına varmıyordu bile.
Sohbetin tadı vardı.

Uzun mesafeler kısalıyordu.
Yok oluyordu demek daha doğru olur!

Her aradığında yolun nasıl bittiğini anlayamıyordu çünkü yanı başında yolculuk yaptığının tadıyla gidiyordu o uzun mesafeleri…

Gündüz, gece.
Ne farkeder ki…
Gece, gündüz.
Sevgiydi birleştiren!

* * *

Sevgi denizinde yüzmekten yorulduğunu hissedince, boğulmaktan korktuğu için elinin telefona gitmemesi için direniyordu.

Kaçmalıydı, ama…
Hazır mı?
Değil mi?
İşte burası çelişkili!

Dedi ki…
Durdu.
Diyemedi!

Ne dediğini duymaktan korktu!
Dedi ki:
“Seni çok seviyorum!”

Dikiz aynasını yüzüne çevirdi.
Gözleri nemli!
Anıları film şeridi gibi gözlerinin önünde!
Suyun akışına mı gitmeliydi acaba!!!.

* * *

İyi Pazarlar!
Yollarınız hep ‘SEVGİ’ ile kesişsin!
Hayat çok kısa, bilesiniz!!!