Meyve sebze tüketimini artırın. Selenyum minerali içeren besinlere beslenme örüntünüzde yer verin veya selenyum takviyesi kullanın. Bu iki kural oldukça önemli.
Tam tahıllar, deniz ürünleri; özellikle karides selenyumun en iyi kaynaklarıdır. Akciğer kanseri tedavisi sırasında ve sonrasında ise besin güvenliği çok çok önemli. Tarladan sofraya gelene kadar her aşamada güvenilir besin tercih edilmeli. Yediğimiz içtiğimiz besinlerin hijyeni, bekleme süresi, yetiştirilme metodu, hazırlama/ pişirilme aşaması, saklanması vs. tüm kritik süreçlerde güvenilirlik sağlanmalı. Yine artmış meyve ve sebze tüketimi, meyve suyu terapileri, vejetaryen diyet yaklaşımları, selenyum takviyesi tedavi süresince ve sonrasında çok çok önemli.
Akciğer kanseri tedavisi sırasında; birey hafif kilolu/ şişman olsa dahi bilinçsiz ya da çok hızlı kilo kaybı olmamalı. Beta karoten takviyesi veya içeren takviye desteği kullanılmamalı. Bu iki kural oldukça önemli. Yine akciğer kanseri tedavisi sırasında; oruç, aralıklı oruç gibi uzun süre açlık gerektiren beslenme yaklaşımları da oldukça zararlı.
Akciğer kanseri hastalarında yorgunluğu, yaşam kalitesini, kardiyorespiratuar zindeliği, solunum fonksiyonunu, kas kütlesi ve gücünü ve psikolojik durumu iyileştiren farmakolojik olmayan en iyi müdahale. Hastaların ihtiyaçlarına, tercihlerine ve fiziksel, psikolojik durumlarına göre özel egzersiz programları geliştirmek için onkolog ve kanser üzerine uzmanlaşmış egzersiz uzmanlarının işbirliğine ihtiyaç var. Tabii bu konuda beslenme desteği sağlayacak, immünonütrisyon rehberliği edecek diyetisyenlere de. Sağlıklı, bireye özgü, uygulanabilir, sürdürülebilir, güvenli ve temiz beslenme ayrıca kişiye özel yapılandırılmış fiziksel aktivite ve egzersizin yararlarının potansiyel olarak artmasıyla hastanın konforu da, refahı da artacaktır.