Dünkü yazımda deprem bölgelerini yazarken, son cümle olarak tarım alanlarına vurgu yapmıştım.
* * *
Hatay, bu konuda çok dertli.
Tarım alanlarına enkazlar dökülüyor.
En tehlikelisi de bu!
Önceki gün bir arkadaşım söyledi.
O gün, pazarda alışveriş günlerinden biri.
Küçük bir bağ maydanoz almış.
Fiyatının 10 TL olduğunu öğrenince şok olmuş!
Sadece bu mu?
Nereye elini atsa, sebze ve meyve fiyatlarını öğrenince şaşkın şaşkın düşüncelere dalmış.
Ürün de pek yokmuş ki…
Ekili alanlar depreme kurban ediliyor!
Çok acı çooook!!!
* * *
Eyvahhh!
Ortadan kaldırılan tarım toprağı geri gelmez.
Tıpkı yitirilen canlar gibi!!!
Tekrar bina yapabiliriz.
Yol yapabiliriz.
Kültür sarayları yapabiliriz.
İbadethane yapabiliriz.
Yeni şehirler yapabiliriz.
Ammaaaa…
Bir karış toprağı asla yapamayız!!!
* * *
Yüzyıllardır oluşan bereketli topraklarımızın bu kadar kolay yok edilmesine seyirci kalanlar, bunun hesabını veremez!
* * *
Tarım alanlarına baksanıza.
Bu görüntüler insanın canını acıtıyor.
Tam bir enkaz mezarlığı!
Moloz yığınları.
Kir-pas görüntüleri.
Toz-toprak dağları.
* * *
Gelelim toprağın oluşumuna…
“Tarıma elverişli 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakası, ortalama olarak 100 ile 1000 yıl arasında oluşur. Elbette 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakasında tarım yapılması mümkün değildir. Yapılan araştırmalara göre 40-50 santimetrelik bir toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 20-25 bin yıllık bir sürenin geçmesi gerekecektir. Kısacası toprak, yaşamımızın en önemli unsurudur ve kaybedilmesi durumunda tekrar yerine konulması mümkün değildir. Öyleyse toprağı çok iyi korumalı ve özenli kullanmalıyız.”
Bu bilgi, Tarım Bakanlığı kaynaklarındandır.
Sözün Özü…
Tarım alanlarını enkaz mezarlığına dönüştürmeyin!!!