Allah’ın suyunu verin bize!

Sakın ‘Hatay’ı iyi yönetiyorum’ diye böbürlenmeyin!

Oturacaksınız.
Planlayacaksınız.
Çalışacaksınız.
İşbirliği yapacaksınız.

Ve…
Samimi olacaksınız!

Öyle böbürlenmeyle ve sahte gündemlerle milleti enayi yerine koyup; aile saadetinizi depremzedelerin gözlerinin içine soka soka, ordan-oraya gündem dışı gezi paylaşımlarınızı sosyal medyada yayınlamakla olmaz.

Siyaset zamanı değil!
Onu-bunu suçlama zamanı değil!
Kibir zamanı değil!

Hele hele…
‘Dostlar alışverişte görsün’ misali şu vatandaş ziyaretlerinin de hiç zamanı değil!

Vatandaş feryat ediyor.
Su yok, su!

Anlayamadınız mı?
Su yok, su!

Hatay’ın her yerinden feryatları duyun.
Su yok, su!

Su yok, suuuuuuuuu!!!

Dün sabah, Halk TV ekranlarında İsmail Küçükkaya’nın programında konuşan Ziraat Yüksek Mühendisi Nidal Özdemir’in yalvarırcasına susuzluğun vardığı boyutu anlatması yürekleri sızlattı.

Dedi ki:
“Allah’ın suyunu verin bize!”

Hatay Üreten Eller Kadın Girişimi Kooperatifi Başkanı olan Nidal Özdemir, sonrasında da feryat etti:
“Sesimizi duyun artık! İçebileceğimiz su yok. Yaşadığım bölgede 7 aydır bir damla su akmıyor. Koordinasyonsuzluk var. Lütfen bizim üzerimizden siyaset yapmayın!”

İşte tam da bu noktadayız.
Hatay’ın sesini duyun artık!!!

Su, sorun!
Barınma, sorun!
Altyapı, sorun!
Esnafın işyeri sorun!
Hırsızlık, sorun!
Koordinasyon, sorun!
Ulaşım, sorun!

Siyasetçilerin şu ‘Kayıkçı kavgası’ da en büyük sorun!!!

Susuzluk nedir bilir misiniz?
Aylardır suya hasret olanlara sorun!

Az kaldı!
Göreceksiniz; takke düşecek, kel görünecek!

Su götürecek sizi, su!!!