Şova gerek yok.
Günübirlik çözüme gerek yok.
Ranta gerek yok!
Binaların zemini çökmüş.
Altlarından habire su çıkıyor.
Zemin kaymış.
Bilim adamları ‘Sıvılaşma var’ diyor.
Altyapı harap olmuş.
İskenderun, lağım kokuyor.
Görev yapan hiçbir yöneticinin bunda günahı yok ama bundan sonrası için atılacak adımlarda İskenderun adına büyük günah işleyebilirler.
Sahil sular altında kaldı.
Binalar, deniz seviyesiyle aynı.
Neyi kurtarıyorsunuz?
Ya da…
Birilerinin rantı uğruna neyi kurtarmalarına aracı oluyorsunuz?
Biraz vicdan ya!
Sahildeki binaların, gelecekte masum insanlara tabut olmasına izin vermeyin!!!
Dikkat edin!
Sahildeki yollar kabarmaya devam ediyor.
Bina girişleri kaldırımın altında.
Caddeleri dolduran sular nehir gibi.
Bilim adamlarını dinleyen yok!
Üniversitelerin raporları hasıraltı ediliyor!
Günü kurtarma telaşı gözden kaçmıyor!
* * *
Dün sahilden geçerken, Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin Lütfü Savaş portreli levhalarını görünce ciddi bir çalışma var sandım.
Kaldırımları yeniliyorlar.
Bina aşağıda.
Kaldırım dört basamak üstte!
Nasıl bir akılsa?
Nasıl bir yönetimse?
Nasıl bir anlayışsa?
* * *
Şu felakette bile çalışmalara resimlerini koyan yöneticilere şaşıyorum vallahi!
* * *
Yahu arkadaş!
Hani koordinasyon?
Hani bilim?
Hani İskenderun’un sahipleri?
* * *
Yıkılması gereken binaları; göstermelik çalışmalar ve yanlış kararlarla kurtarma gayretinde olanlara izin verilmemeli ve İskenderun’un geleceği kurtarılmalıdır.
Sahildeki binaların zemini jöle gibi!
Daha neyi kurtarıyorsunuz?
Eda ve Sahil Apartmanı’nı sakın unutmayın!
Bu vebali taşıyamazsınız!!!