İskenderun’da 15 Temmuz etkinlikleri başladı

İskenderun’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı, milletin güçlü iradesi ve kararlılığının yanı sıra vatan ve millet sevgisini anlatan iki ayrı sunumla başladı. İSTE akademisyenlerinin “Türkiye Yüzyılı ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” ve “Darbeler ve Üniversiteler” konulu iki ayrı sunumu ve müzik dinletisiyle start alan program, 15 Temmuz Şehitleri anısına şehitlik ziyareti ile devam etti.

İskenderun Teknik Üniversitesi(İSTE) Merkez Kampüs’te bulunan Mavi Salonda düzenlenen programa İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, 39’uncu Mekanize Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Hakan Tutucu, İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Murat Fırat, İskenderun İlçe Jandarma Komutanı J. Binbaşı Yusuf Yıldırım, İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, İSTE akademik ve idari personeli, basın mensupları ve davetliler katıldı.

“Liyakat sahibi bireyler yetiştirmek boynumuzun borcudur”

Saygı Duruşu ile İstiklal Marşı ile başlayan programda selamlama ve açılış konuşmasını İSTE Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci yaptı. Depremden sonra ilk kez bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Rektör Depci, “Vatanın bölünmez bütünlüğü söz konusu olduğunda söz biter, mürekkep tükenir, her şey eyleme dönüşür. 15 Temmuz 2016 tam da böyle bir gündür. Hain darbe girişimi ülkemizdeki tüm kurum ve kuruluşların bağımsızlığına ve hürlüğüne kastetmiştir. Aziz Milletimiz demokrasimize sahip çıkmış; bir ve birlik olduğumuzu herkese göstermiştir. Hiç şüphesiz ki hainler milletimizin üstün veraseti ve engin cesaretiyle mağlup olmuştur. Türk Milletinin 15 Temmuz’da yazdığı destan tarih boyunca anlatılacaktır. Vicdanı hür, demokratik olgunluğa ulaşmış, hukukun üstünlüğünü temel prensip yaparak bilimin izinden giden yarının gençlerini yetiştireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. 15 Temmuz’da, 6 Şubat’ta ve tarihimiz boyunca şehit olanlara Allahtan rahmet diliyorum, mekanları cennet makamları ali olsun. Bir daha darbelerle karşılaşmamak, bir daha felaketler yaşamamak için üniversitelerin önemi ortadadır. Neyle karşılaşırsak karşılaşalım liyakat sahibi bireyler yetiştirmek bizim boynumuzun borcudur. Atamızın bize hitaben söylediği gibi ‘Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur’ dedi.

“15 Temmuz, ilk yüzyılın son kalkışması”

Programda “Türkiye Yüzyılı ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” başlıklı bir sunum yapan İSTE Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazif Çalış ise, “15 Temmuz 2016 gecesi hain darbe girişimi olayında canlarını feda ederek şehit olan kardeşlerimize ve de 6 Şubatta meydana gelen, vatanımızı derinden etkileyen depremler nedeni ile hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyor, 15 Temmuz gazilerimize en derin şükranlarımı sunuyor / depremde yaralanan kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Yaşanan tüm darbe girişimlerinde olduğu gibi 15 Temmuz hain darbe girişimi de Türkiye’nin modern tarihinde önemli bir dönüm noktası, ilk yüzyılın son kalkışması ve etkisi dünyayı saracak olan Türkiye’nin Yüzyılı’nın başlangıç aşaması olmuştur. Akademisyen olarak bizlere düşen görev; bilgi ve deneyimlerimizi paylaşarak gençlere yenilikçi, doğru, tarafsız ve etik değerlere bağlı bir eğitim sunmanın yanı sıra, gençlere yılmadan azim ve kararlılıkla çalışmayı aşılamaktır. Türkiye’nin küresel anlamda sözü geçen bir ülke olmasını sağlamada üzerimize düşen bu görevleri layıkıyla yerine getirmek ülkemiz için önemli bir faktör olacaktır” şeklinde konuştu.

“Darbeler de, felaketler de örüntüler hep benzer şekilde ilerliyor”

İSTE Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Vahit Çalışır da “Darbeler ve Üniversiteler” konulu sunumunda, “Benzer sorunlar sıklıkla tekrarlıyorsa orada sorunun çözüm bulduğunu söylemek mümkün değildir. Yüz yıldır darbelerle ve darbe girişimleriyle uğraşıyoruz.  Bu noktada akademiye, bilime çok önemli bir görev düşmektedir. Akademisyenin konuya ilişkin örüntüleri tespit etmesi, gerekli önlemleri almaları ve uyarıları yapması gerekmektedir. Bilimsel bilginin susması milletimizin zararına olacağından bizler konuşmakla sorumluyuz. Darbeler de, felaketler de örüntüler hep benzer şekilde ilerliyor. Bu tehditlerin bundan sonra geçtiğini, hiç yaşamayacağız düşüncesini üstümüzden atmalıyız. Türkiye Yüzyılında yapılan işlerin yanında duran, karşısında ne kadar kalabalığın olduğunu umursamadan dik duran akademisyenlere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

Programda son olarak İSTE Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuarı’ndan Öğretim Görevlisi Pınar Dağdeviren ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Dağdeviren piyano ve keman eşliğinde bir müzik dinletisi sundu.