Canı yanmış.
Zar-zor işyerine girebiliyor.
Evi yıkılmış.
Deprem sonrası çok perişan.
Ne yapacağını da şaşırmış.
Alt alta sıralıyorum da; depremle birlikte kenti ayağa kaldırmak için yeniden hayata başlama gayretinde olan esnafımızın durumu maalesef bu…
Hatay’ı anlatmak zor!
Esnafın durumu içler acısı desek, yeridir.
Her gün görüyoruz!
Dükkanları açmaya başladılar.
Ne yapabilirler ki?
Deprem, yıktı da geçti!
Yaralarını sarıp, her türlü zorluklara rağmen işyerini açma ve hem kendi yaşamını sürdürme, hem de kentin ayağa kalkmasına katkıda bulunma gayretinde olan esnafımız alkışları fazlasıyla hak ediyor.
da…
İşte bundan sonrası çok üzücü!
Esnaf, kimsenin reklam aracı değildir!!!
Siyasi malzeme mi?
Oda yönetimlerinin malzemesi mi?
İdarecilerin malzemesi mi?
Seçim ziyaretlerinin malzemesi mi?
- Merhaba!
- Kolay gelsin!
- Hayırlı işler!
- İşler iyi gidiyor mu?
- Esnaf, canımız!
gibi…
gibi…
gibi…
Birkaç görüntü!
Birkaç laf!
Birkaç hava-civa!
Birkaç hal-hatır!
Sonraaaa…
Kendi reklamları için birlikte çekilen resimler!
Esnafın tüm bunlara karnı tok ama nezaketinden dolayı gelenlere bunları söyleyemiyor.
Esnaf, gerçekten can çekişiyor.
Ve…
Şov değil, destek bekliyor!
‘Dostlar alışverişte görsün’ misalidir bu!
Çekilen görüntüler gerçekten hiç hoş değil.
Esnaf, bu pozlardan bıktı!
Lafla peynir gemisi yürümüyor, bilesiniz!
Esnaf ziyaretiymiş.
Geçin bunları!
Nasıl destek vereceksiniz, onu anlatın!!!