Karaağaç’ı yazmak farz oldu!

Allah bir daha göstermesin o deprem anını!

O gece!
Kıyamet gecesi demek daha doğru.
Korku!
Çaresizlik!
Panik!
Enkaz altından feryatlar!

Ne desek, anlatamayız.
Sözün bittiği yer!!!

İşte o çaresizlik içinde savrulurken; bir yanda soğuk hava, bir yanda barınma sorunu, bir yanda ulaşım sorunu ve bir yanda da yiyecek – içecek sıkıntısı deprem bölgelerini vurdu.

İskenderun’da ve Arsuz’da da yaşanan çaresizliği anlatabilmek o kadar zor ki…

İlk 50 saat yardıma gelen olmadı.
Kimse ne yapacağını bilmiyordu.
Enkaz altında kalanlar can çekişiyor.
Ekmek bile bulunmuyordu.

İşte tam da o zor zamanlarda Karaağaç Halkı’nın insanlık dersi olarak tarihe not düşülen güzel yüreği ortaya çıktı.

Depremin üzerinden 82 gün geçti.
Karaağaç’ı yazmak farz oldu!
Karaağaç esnafına candan alkış!!!

Eksan Ekmek Fabrikası.
Her türlü zorluğa rağmen üretimini hiç aksatmadı.

Mikado Restaurant.
Gece gündüz depremzedelere ücretsiz hizmet verdi.

Şirinyer Restaurant.
Hem yemek ve çorba servisleri, hem de konaklamak isteyenlere salonu hiçbir karşılık beklemeden açtı.

Özerler Ekmek Fırını.
Sadece ekmek değil; lahmacun, biberli pide, çökelekli pide ve tüm ekmek çeşitlerini aylarca vatandaşlara bedelsiz verdi.

Micho’s Burger Karaağaç.
Depreme tam da açılış zamanı yakalandı ama depremin hemen ardından hamburgerleri ücretsiz dağıttı günlerce..

Adını yazamadığım tüm Karaağaç esnafından özür diliyorum ve o güzel yürekli insanları da ayakta alkışlıyorum.

Teşekkürler Karaağaç’ın o güzel yürekli insanlarına.
Teşekkürler o CAN dostlarımıza.
Dayanışma deyince, ‘Karaağaç’ markadır!